Yaşam ve Stil
Yoğun Çalışma Zamanlarında Anksiyeteyle Başa Çıkmanın Yolları 29.04.2019

İş yaşamı, büyük bir stresi beraberinde getirir. Maddi olanaklarımızı sürdürmemizin iş yaşamına bağlı olduğunu düşününce stresin gayet doğal bir sonuç olduğunu söyleyebiliriz. Başarılı bir kariyer bile stres ve kaygıyla dolu olabilir. Kaygı, doğru yönetildiğinde bir enerji ve motivasyon kaynağı olabilir. Kaygıları tamamen yok etmek mümkün değilse bile, onları yöneterek başarılı ve mutlu olmak imkânsız değil.

Kaygı ve stres, anksiyeteye sebep olan iki büyük etken olarak kabul edilebilir. Başa çıkma yollarını anlatmadan önce, kaygı ve stresle nasıl baş edileceğinden bahsetmekte fayda var.

anksiyete-1


Kaygılarımıza Başka Bir Açıdan Bakmak

Gördüğümüz, duyduğumuz, fark ettiğimiz her şey bir bilgidir. Bilgi her ne kadar nesnel bir kavram gibi görünse de, bilginin bizdeki etkisi ve karşılığı özneldir. Bu yüzden, anksiyeteyle başa çıkabilmek için, kaygılarımızı farklı bir açıdan ele almalı ve onlara farklı bir gözle bakmalıyız. Her kötü durumdan bir fırsat doğabilir ve böyle durumlarla karşılaştığımızda, çözümsüz hissetmek yerine bu durumları fırsata çevirmeyi düşünmeliyiz.


Stres Yönetimi

Stres, her ne kadar olumsuz bir durum gibi görülse de aslında bizi harekete geçiren temel ve zorlayıcı bir etken. Öyle ki hayatımızda stres olmasaydı, evrimsel olarak bugün bulunduğumuz yerde olamazdık. Stres, hayatta kalma ve hayatımızı sürdürme güdüsüne bağlı olarak gelişen bir olgu. Dolayısıyla, stres iyi bir biçimde yöneterek motivasyon sağlamak ve başarılı olmak mümkün. Zira hayatımızda stres olmadığı takdirde, harekete geçmemiz gereken zamanları fark etmemiz mümkün olmayacaktır.


1. Geçmiş Kaygılardan Arınmak

anksiyete-2

Hepimizin geçmişinde birtakım kötü tecrübeler olacaktır. Bu tecrübeler bizim dışımızdaki durumlardan veya bizzat bizim hatalarımızdan kaynaklanıyor olabilir. Doğal olarak, bu deneyimler hayatımızda kötü bir etkiye sahiptir. Özellikle iş yaşamında, tecrübesizlik, yoğunluk ve stres birçok hataya sebep olabilir. Ancak geçmişteki hataların günümüzde deneyim dışında bir etki bırakmaması gerekiyor.
İyi veya kötü yaşadığımız her şey bir deneyimdir ve bize yol gösterir. Geçmiş kötü tecrübeler ve kaygılar bugünümüzü esir almamalıdır. Bunların etkisinden kurtulmak için terapi alabilir ve meditasyon yapabilirsiniz. Yoga ve tai chi yöntemleri de geçmiş kaygıların etkisini büyük ölçüde azaltıyor.


2. Zaman Organizasyonu

anksiyete-3

İş hayatındaki stres genellikle yoğunluktan, yetiştirilmesi gereken işler için yeterli zamana sahip olunmadığı düşüncesinden kaynaklanır. Aynı anda birden fazla işe odaklandığınızda hiç birini yapamayabilirsiniz ve iş veriminiz ciddi anlamda düşer. Bu durumun stres yaratması da gayet normaldir. Yelkovan ilerledikçe stresiniz artıyorsa, iyi bir zaman yönetimine ihtiyacınız var demektir.
Yapmanız gereken gayet basit, işlerin öncelik sıralamalarını belirlemek ve zamanı geldiğinde asla sonraya bırakmamak. Bunun için yapışkanlı not kağıtlarını görebileceğiniz yerlere asabilir ya da ajanda uygulamanıza kaydederek bildirimleri açabilirsiniz. Ayrıca Japon zaman yönetim tekniği Kaizen’i öğrenmek de bu konuda işinize yarayacaktır.


3. Egzersiz Yapmak

anksiyete-4

Zihin ve beden arasında kuvvetli bir bağ var. Zihnimizin performansı büyük ölçüde vücudumuza bağlı. Dolayısıyla, stresi idare edebilmek ve iş hayatında başarılı olabilmek için egzersize önem vermeniz gerekiyor. Egzersiz yapmak, endorfin salgılamanıza yardımcı olarak kaygılarınızı kontrol etmenizi sağlar. Ayrıca yoga, yürüyüş gibi egzersizlerin odaklanmayı arttırdığı da bilinmektedir.
Bunun için zamanınızın olmadığını düşünmeyin. İş yerinde birkaç dakika nefes egzersizi yapmak bile ciddi anlamda fayda sağlayacaktır.


4. Sağlıklı ve Dengeli Beslenmek

anksiyete

Yediğimiz her şeyin vücudumuzda bir etkisi var. Beden ve ruh sağlığını koruyabilmek için iyi beslenmemiz gerekiyor. Dengesiz beslenme, hormonal salınımı kötü etkileyerek kaygının etkisini arttıracaktır.

Örnek vermek gerekirse, kahve iş hayatının vazgeçilmezi olarak kabul ediliyor. Ancak eser miktarda kafein almak vücut için faydalı olsa da, belli bir dozaj aşıldığında kafein başlı başına bir stres kaynağı olabiliyor. Diğer yandan, fast-food tarzı yiyecekler ve bol şekerli tatlılar dakikalık bir haz verse de sonraki süreçte hem psikolojimizi hem de fiziksel sağlığımızı kötü etkiliyor. İş yaşamında kaygıyla, stresle başa çıkabilmek için sağlıklı ve lezzetli öğünlere ihtiyacımız var.
Yoğun bir iş hayatında sağlıklı beslenmek pek zor değil. Yemek sipariş ederken fast-food restoranları yerine salata, balık gibi sağlıklı ürünler satan işletmeleri tercih edebilirsiniz.


5. “Hayır” Diyebilmek

anksiyete-6

Zaman zaman başka insanlara yardım etmemiz gerekebilir ancak bunun bir sınırı olmalı. Kabul etme eğiliminde olmadığımız şeylere “hayır” diyemediğimizde bunun yarattığı stres yükü oldukça fazla olacaktır. Söylenen her şeyi kabul etmek ve hoşa gitmeyen işleri yapmak kaygıdan kaçmak için iyi bir yol değil. Tam aksine, sizi mutlu etmediği ve fayda sağlamadığı hâlde yaptığınız her şey, kaygı bataklığına daha çok sürüklenmenizi sağlar.

Bu durumda hayır demeyi öğrenmekte fayda var. Sınırlarınızı göstermek, insanların size sırt çevirmesini değil, tam aksine saygı duymasını sağlar. Hayır demekten kaçınarak anı kurtarmış gibi görünebilirsiniz ancak bu sizi uzun vadede tükenmişliğe ve özgüven kaybına götürebilir. Kendi isteklerimize ve görevlerimize odaklanabilmemiz için hayır demeyi öğrenmemiz gerekir.


6. Beklentileri ve Hedefleri Gözden Geçirmek

anksiyete-7

Büyük hedefler, gerçekçi oldukları sürece güzeldir. Her insan kendinden ve hayattan bir şeyler bekler ancak bu beklentileri gerçekliğin süzgecinden geçirmek bizi başarıya götürür. Bazı konuların kontrolü bizim elimizde olmayabilir. Bunları düşünmek, düzeltmeye çalışmak ve bunlar için kaygılanmak gereksiz ve yoğun bir stres yaratacaktır. Hayal kırıklıklarından kaçınmak için gerçekçi olmayan hedeflerden uzak durmak gerekiyor.
Diğer yandan, büyük hedeflere sahip olmak güzeldir. Ancak bu hedefleri ulaşılması kolay, küçük hedeflere bölmek gerekir. Böylece başarıya adım adım yaklaştığınızı hissedebilir ve başarmanın verdiği hazzı yaşayabilirsiniz. Diğer yandan, beklentileriniz ve hedefleriniz sizde kaygı yaratıyorsa, onları gözden geçirmenizde ve gerektiği yerde feda etmenizde fayda var.

Benzer Yazılar