Bazı insanlar piyasadaki bütün balların doğal olduğunu ve doğal yolla elde edildiğini düşünür. Diğerleri, kimyasal olarak püskürtülen çiftliklerde yapılan üretim sırasında ürünlere ve yabani otlara püskürtülen böcek ilacıyla bulaştırılamayacağını düşünürler.
Bununla birlikte, arıların kimyasal olarak muamele görmüş çiftliklerde devam eden yaygın pestisit kullanımından etkilenebileceği de doğrudur. Rusya Başkanın Vladimir Putin tarafından Barok Obama ‘ Mayıs 2013'te uyarıldı ve böcek ilacı aşırı kontrolü elden geçirilmezse, dünya çapında arı nüfusu giderek daha fazla etkilenmeye başladığı için küresel olarak uçucu bir duruma neden olabileceği belirtildi.
Pestisitler arıları öldürebilirlerse, bu arılar tarafından üretilen balı nasıl etkilemezler?
Dahası, organik olmayan üretim, hastalık kontrolü için antibiyotiklerin yaygın olarak kullanılmasını gerektirir. Şu ana kadar, organik balın organik olmadığından daha sağlıklı olduğunun "bilimsel" bir kanıtı olmadığını da belirtmek gerekir.
Neden Organik Bal yenmeli ?
Pek çok kişi temkinli olmayı tercih eder. Kararlarımızın çoğu inancımıza ve vicdanımıza dayanır. Organik üretim sıkı kuralları takip ettiğinden insan organik olmayan bal yediğinde organik bal tüketirken kendisini güvende hissetmektedir. Balın böcek ilacı ve antibiyotik kontaminasyonunun hangi yollarla yapılabileceğini aşağıda belirtmek gerekir:
Pestisitlerin Balda Kirlenmesi
Bal aşağıdaki yollardan biri veya birkaçı ile mahsullere püskürtülen böcek ilacıyla bulaşabilir:
Bazı durumlarda, çiçekler içeren bitkiler ve yabani otlar böcek ilacı ile püskürtülünce arılar pestisitlerle zehirlenir.
Bazen pestisit arılara doğrudan püskürtülür.
Çoğu durumda, arılar pestisitlerle kontamine olan nektar ve poleni toplarlar.
Pestisitler püskürtüldüğünde, miktarın bir kısmı bitkilerde veya bitkilerde suda biriktirilir. Arılar bu suyu içtiklerinde, aynı zamanda kirlenirler.
Bazı durumlarda ise , böcek ilacı arı kovanılarına püskürtülür veya püskürtülen bitkilerden kendisine taşınır.
Antibiyotik Kalıntıları
Konvansiyonel arılara hastalıklardan korunmalarına yardımcı olmak için büyük miktarda antibiyotik verilir, ancak maalesef bal da bu antibiyotiklerle kontamine olur. 2002'de, Çin balının örnekleri Avrupa'da antibiyotik varlığı açısından test edildi. Birkaç numunenin antibiyotik izleri bulunduğunu ve bu da Çin balının Avrupa'da ithaline yasak getirdiğini tespit etti. Çin veterinerlik standartlarındaki gelişmeler nedeniyle yasak daha sonra 2004 yılında kaldırıldı ve Çin'den bal ithalatı yeniden başlatıldı.
Bu antibiyotik bulaşmasına neden yol açar?
Organik üretimin aksine, geleneksel bal üretimi, arılardaki antibiyotik iletiminin miktarı ve modu için katı kurallar içermez. Sonuç olarak, bu antibiyotikleri kullanırken, arıcılık uzmanlarının özgür elleri var. Çiftçiler aşırı miktarda antibiyotik kullandığında kontaminasyon şansı artar.
Balta bulunan antibiyotik artıklarının problemi nedir?
Arılara verilen antibiyotikler, kloramfenikol, streptomisin ve sülfonamid gibi veteriner antibiyotiklerdir. İnsanlara uygulanan büyük doz kloramfenikol kansere ve aplastik anemiye neden olabilir. Benzer şekilde, streptomisin ve sülfonamidlerin yüksek dozları insan vücuduna zararlıdır.
Pek çok ülke, bu zararlı ilaçların arıcılıkta kullanılmasını yasaklamamıştır. AB, üçünüde yasakladı, ancak ABD şimdiye kadar sadece kloramfenikolu yasaklamıştır.