Kilo verme sürecinde yolu uzun olanların bir süre sonra karşılaşmaları olası olan bir durumdan bahsedeceğiz bugün size; kilo vermede duraksama dönemi. Aslında buna plato dönemi de deniliyor. Vücut büyük kilolar verdikten sonra kendini korumaya alıyor ve o verdiğiniz rakamların çeyreğini bile veremez hale geliyorsunuz. Üstelik bu plato dönemi kimi zaman uzun da sürebiliyor. Haliyle “artık kilo veremiyorum” psikolojisi hasıl oluyor ve diyeti bırakmaya yönelik bir takım duygular gelişiyor. Kilo vermemiz dursa bile kilo verme arzumuzun durmaması gerekiyor. Evet, tartıda sürekli aynı kiloyu görmek motivasyon kaybı oluşturabilir. Diyete devam ettiğiniz halde bu durumun tartıya yansımaması oldukça sinir bozucu bir durum. Ancak bunun bir süreç olduğunu bilmek önemli ki diyeti bozmayalım.
İtiraf edelim, diyet sırasında hepimiz küçük kaçamaklar yapıyoruz; kimi zaman çikolata gözümüze cazip geliyor kimi zaman o şahane hamburgerler “beni ye” diye bağırıyor. Diyet yapmak demek hayattaki tüm güzel lezzetleri geri çevirmek ve ruhumuzu kapana kısılmış bir vaziyette bırakmak demek değildir. Kilo verme işi fiziksel olduğu kadar ruhsal da bir durumdur. Önce beynimiz ikna olur kilo vermeye, ardından midemizi ikna eder ve süreç başlar. Kilo verme sürecinde “stres” en önemli olumsuz etkilerden biridir. Kilo vermeyi takıntı haline getirip vücudumuzu strese sokarsak kilo verme sürecinin uzayacağı ne yazık ki gerçektir. Diyet yaparken öncelikli motto “sağlıklı beslenme” olmalıdır. Aç kalarak verilen ödem kiloları, kas kayıpları amaç olmamalıdır; esas amaç yağdan kilo vermektir. Hal böyle olunca yapılan diyetler de vücuttaki fazla yağlarla vedalaşmaya yönelik olmalıdır. Şu meşhur detoks kürleri, aç kalınan diyetler, detoks içecekleri vardır ya hani… Eğer kalıcı kilo vermek isteniyorsa bu diyetler tek çare olarak görülmemelidir. Aç kalarak kilo vermek değil az az, sağlıklı beslenerek kilo vermek önemlidir. Detoks kürleri ya da detoks çayları vücudun temizlenmesi ve ferahlaması için yarar sağlayabilir ancak verilen kilo genellikle ödem olacaktır. Bu tarz şok diyetlerin yağlar üzerinde çok büyük etkileri olmayacaktır. Bu nedenle kilo vermede öncelikli hedef yağlarla vedalaşmak olmalıdır. Peki bugün nelerden bahsedeceğiz? Kilo verme sürecinde hemen herkesin mutlaka bir soluk aldığı dönem vardır. Bu dönem genelde plato dönemi olarak bilinir. Diyet devam ediyor olsa da kilo verme durur. Bu durma, motivasyon kaybını da tetikler. Ancak bunun bir süreç olduğunu unutmamak gerekir ki hedefe olan yolculuğumuz son bulmasın. Böyle zamanlarda önce durun, nefes alın ve geriye doğru şöyle bir bakın; giden onca kiloyu veren sizdiniz, kalanı da verecek olan sizsiniz. Bu durumda küçük platolar neden canımızı sıksın ki? Uzun bir otobüs seyahatinde, dinlenme tesisinde mola vermiş gibi düşünelim. Yolculuğumuz henüz bitmedi; rotamızda bizi şahane bir manzara bekliyor. O manzaraya ulaşana kadar devam ediyoruz kısaca! Peki madem kilo vermemiz durdu, madem plato döneminin sinyallerini alıyoruz bu durumda ne yapmak gerekir?
Kilo vermede duraklama nasıl kırılır?
Öncelikle şunu bilmeniz gerekir ki kilonuz burada takılı kalmayacak; mutlaka yine gitmeye devam edecek. Bu bir süreç ve kilo veren hemen herkes bunu yaşıyor. Duraklama döneminde basit hızlandırıcılar destekçimiz olacak. Bunlardan birkaçı ile devam edelim yazımıza.
1 - Karbonhidratı düşürün!
Vücudun her şeye ihtiyacı vardır. Karbonhidrat da, faydalı yağ da… Önemli olan miktarıdır. Eğer kilo vermeniz durduysa karbonhidrat günlüğünüzde bir değişime gidin. Karbonhidrat alımını düşürmeyi deneyin. Karbonhidrat alımınızı azaltmak, kilo kaybını yeniden tetikleyebilir. Karbonhidrat kısıtlaması, yağ yakımını destekleyebilir ve kilo kaybını hızlandırabilir. Ayrıca düşük karbonhidratlı diyetler açlığı kontrol etmede de yardımcı olabilir. Bunun nedeni tokluğu arttırmasıdır.
2 - Tek tip diyeti değiştirin!
Sürekli aynı diyeti uygulamak, aynı şeyleri, aynı saatlerde yemek zamanla vücudun bu duruma alışmasını sağlayacaktır. Ancak bu alışkanlık aynı zamanda kilo vermenin durmasına da yol açabilir. Tek tip diyetleri düzenli olarak değiştirmek gerekir. Örneğin 2 hafta aynı diyeti uyguladıktan sonra 3.hafta yeni bir diyete geçmek daha iyi olabilir. Yenilen şeyler de farklılaşacağı için vücut şaşıracak ve kilo verme sürecini yeniden arttıracaktır. Yaptığınız diyette vücut hızlı olarak kilo verdiyse bir süre sonra “artık yavaşlamalıyım” moduna da geçebilir. Hızlı kilo vermek tehlikeli olduğu gibi verilen kiloların da aynı hızda geri alınmasına neden olacaktır. Bu nedenle hızlı kilo kaybını destekleyen tek tip diyetlerden kaçının ve listenizi mutlaka 2 haftada bir güncelleyin.
3 - Kürlerden yararlanabilirsiniz
Şunu en başında da söyledik; detoks kürleri ya da detoks suları kiloların ödemden gitmesini sağlar bu nedenle kalıcı ve sağlıklı beslenme konusunda çok da doğru bir seçim olmayacaktır. Ancak kilo vermeniz durduysa ve vücudu “şaşırtmak” gerekiyorsa, nadiren de olsa bu tarz kürlerden destek alabilirsiniz. Vücut, alışık olduğu beslenme türünden farklı bir durumla karşılaşınca birden şaşırabilir ve kilo vermeye yeniden devam edebilir. Bunun için yoğurt kürlerinden de destek alabilirsiniz. Yoğurt hem sağlıklı hem tok tutucu özelliktedir. Bu sayede diyet sırasında yaşanan ani acıkmaların da önlenmesini sağlar. Sizin için en uygun olan kürün hangisi olduğunu mutlaka uzmana danışın.
4 - Rutininize yürüyüş ekleyin
Korona virüs pandemisi hayatımızı kısıtlamaya devam ediyor; spor salonları bir kenara, sokağa bile çıkmaya çekiniyoruz. Hal böyle olunca günlük hareketimiz de evle sınırlı kalıyor. Spor salonuna gidemiyor olsak da açık hava yürüyüşü her zaman imdadımıza yetişiyor. Rutininize mutlaka yürüyüş ekleyin. Kısa bir yürüyüş bile olsa hiç yürümemekten iyidir. Her gün kısa kısa yürüyüşler yaparak hayatınıza sporu ilave edin. Eğer dışarı çıkamıyorsanız video platformlarından spor videolarını izleyebilir ve evde uygulayabilirsiniz. Siz yeter ki spor yapmak isteyin, gerisi kolay.
5 - Metabolizmanızı canlandırın!
Bu şu demek… Kilo vermenizin durmasına neden olan en önemli etkenlerden biri metabolizma hızınızın yavaşlamış olması. Bu durumda metabolizmayı arttırmanın yollarını arşınlama vakti. Örneğin aldığınız kalori miktarını yeniden gözden geçirebilirsiniz. Ara öğünlerle aranız nasıl? Ara öğün yapmıyorsanız, bu alışkanlığı yavaş yavaş rutininize ekleyebilirsiniz. Bu sayede kuruyemiş ve benzeri gibi sağlıklı atıştırmalıklarla metabolizmanızın gün içinde yavaşlamasının da önüne geçmiş olursunuz. Ancak burada kuruyemişten kastımız fıstık, kaju ve benzeri gibi kuruyemişler değil fındık, ceviz ya da badem gibi sağlıklı olanları. Onları da eser miktar yemeğe özen gösterin. Çok fazla yerseniz metabolizmanızı yavaşlatmak isterken aldığınız kalori miktarını arttırmış olabilirsiniz.
6 - Asla pes etmeyin!
Son maddemiz de işin psikolojik boyutuna bir katkı sağlasın istedik. Psikoloji her şeydir hele ki diyet yaparken. İstediğimiz şeyleri, istediğimiz ölçülerde yiyememek büyük sıkıntı. Bunun için ödül gününe özen göstermek gerekir. Ödül öğünü yapmadan uygulanan diyetler bir süre sonra sıkılmanıza neden olacaktır. Sıkılmak da diyeti bırakmak için yeterli bir sebeptir! Mutlaka kendinize haftanın belirli bir öğününde ödül verin; gün değil öğün ama! Koca bir gün istediğinizi yemek yerine tek bir öğünde istediğinizi yiyin ancak diğer öğünlerle dengeleyin. Unutmayın ki diyet bir anlamda denge işidir. Asla pes etmeyin, asla bu yolculuktan geri dönmeyin. Sonunda kazanan siz, kaybeden kilolarınız olacaktır!
Önemli Not: Sağlık, her şeyin başında gelir. Bu nedenle bu tarz diyetler yapmadan önce mutlaka ilgili hekiminize danışın ve bir uzmanın yönlendirmesiyle kilo verme sürecinizi destekleyin. Uzman eşliğinde bilinçli bir şekilde kilo vermek, verdiğiniz kiloyu geri almanızı da önleyecektir. Bu nedenle mutlaka işin uzmanına danışın.