Diyet yaptıktan sonra verilen kiloların tartıya yansıması, çevreden alınan övgüler, aynada yepyeni bir insan, değişen giyim şekli… Tüm bunlar diyet sırasında yaşanan zorlukların en büyük ödülüdür. Diyet yapmak zorlu süreçlerden geçmeye neden olabilir, bunu itiraf edelim. Önümüze konan tatlılara, pastalara, keklere, böreklere hayır demek ne kadar zorsa gece yarısı acıkmalarıyla mücadele etmek de bir o kadar zordur. İrade var mıdır? Sonuna kadar! Kendimize güvenimiz tam mıdır? Sonuna kadar! Ancak kendimizi her ne kadar motive etsek de bu süreç bazılarımız için çok da kolay olmuyor, laf aramızda kalsın. Diyet yapmakta zorlananlar için birkaç cümle söyleyerek yazımıza başlamak istiyoruz. Evet, gece acıkmalarını zapt etmek çok zor. Evet, herkes kebap yerken kabak çorbası içmek üzücü olabilir ve evet herkes uyurken sabah sporu yapmak kimi zaman zorlayıcıdır. Ancak tüm bunların sonunda elde edeceğimiz mutluluğu düşünürsek, tüm bu gece açlık nöbetlerine değmez mi? Düşünün; eski giysilerinizle vedalaşıyorsunuz, her karşılaştığınız ne kadar kilo verdiğinizi söylüyor, aynada bambaşka bir insana her gün günaydın diyorsunuz, hareketleriniz hızlandı, ayakkabınızın bağcığını bağlamak artık çocuk oyuncağı! Her şeyin ötesinde artık “hafif”siniz ve dahası sağlıklısınız. Tüm bunların ucunda eski sağlığınızı geri kazanacağınızı düşünmeniz bile motive olmanıza yetecek zaten. Diyelim ki diyet yapmayı sevmiyorsunuz. Tamam. Gelin biz bu işe önce diyet kelimesini dilimizden kaldırarak başlayalım. Diyet yerine sağlıklı yaşam diyelim, sağlıklı beslenme diyelim, sağlıklı hayat diyelim; içinde sağlık geçen ne varsa atalım diyeti koyalım yerine! Bu motivasyon konuşmamızı baştan yapmamızın bir sebebi var. Çünkü az sonra anlatacaklarımız motivasyonumuza etki edebilir ve diyeti bırakma noktasına bile getirebilir bizi. Bunu önlemek için öncelikle motivasyonumuzu en yüksek seviyede tutalım, kendimize inanalım; biz bunu “da” başarırız!
Kilo vermem durdu!
Eğer yukarıdaki cümleyi kuruyorsanız ki yazımıza tıklayıp bu satırlara kadar geldiğinize göre bu ara tartı bozuk (!), o halde bu satırları iyice takip edin. İnanıyoruz ki yazımızın sonunda hem daha motive hem daha mutlu hissedeceksiniz. Şimdi gelelim şu elim cümleye; “kilo vermem durdu”. Durabilir, bu durum son derece doğal olduğu gibi hemen her diyet yapanın başına gelen bir durum. Sözün özü ilk de değilsiniz son da! Birden çok kilo verdiğinizde ya da büyük rakamlardan küçüklere doğru düşmeye başladığınızda biraz duraksamalar görülecektir. Vücut öyle bir sistem ki; diyette olduğunu anlıyor! Siz onu kandırmaya çalışsanız bile o kendi çapında önlemler alıyor. Yok diyor, durdum işte vermiyorum kilo! Peki, bu bizi yıldırır mı? Asla! Vücudun bu kilo vermeye mola verdiği döneme plato dönemi deniyor. Plato dönemi ne kadar sürer sorusunun yanıtı, en merak edilen sorulardandır. Plato döneminin süresi kişiye bağlı olarak değişecektir; bir haftada da toparlayabilir, 1 ay da sürebilir. Plato döneminde yapılan en büyük hatalardan biri diyeti “nasılsa kilo veremiyorum” diye bırakmaktır. Plato dönemi bir duraklama dönemidir, kilo vermeniz sona ermedi yalnızca vücudunuz bir mola aldı. Eğer sırf birkaç zaman kilo vermeniz durdu diye diyeti bırakırsanız verdiğiniz tüm mücadele çöpe gidecektir. Plato dönemi, beslenme programının değişimi ile çok kolay atlatılabilen bir durumdur. Vücudunuz belirli bir beslenme düzenine alıştığı zaman bu rutini benimseyecek ve kilo vermeyi durduracaktır. Ancak tam tersi bir tabloda yani rutin değişikliğinde tekrar kilo vermeye başlayacaktır. Bu durumda yapılması gereken sabretmek, motivasyonu kaybetmemek ve paniğe kapılmadan diyet listenizi yeniden gözden geçirmek olacaktır. Yapılacak bazı değişimlerle kilo verme süreci kaldığı yerden devam edecek. Bu konuda emin olabilirsiniz! Peki plato dönemini hasarsız (!) atlatmak için neler yapmak gerekir şimdi gelin bu konuya değinelim.
Kilo vermem durdu, ne yapmalıyım?
Hızlı kilo vermenin altın kurallarından biri sağlıklı beslenmedir. Aç kalarak, günlerce detoks yaparak yağdan kilo verilmez. Oysaki öncelikli hedefimiz yağdan kilo vermektir. Hem daha sağlıklı olmak, hem kaslarımızı korumak hem de aynada ciddi bir değişim görmek istiyorsak yağdan kilo vermemiz şart. Bu noktada tek yapacağımız şey aç kalmadan, dengeli ve sağlıklı bir beslenme rutini oluşturmaktır. Detaylara geçmeden önce şuan yaşadığınız plato dönemine dair kendinize birkaç soru sorun. Mesela bir düşünelim… Son zamanlarda, mesela 2 haftadır aynı diyeti mi uyguluyoruz? Aç kalarak zayıflamaya mı çalışıyoruz? Sürekli aynı şeyleri, aynı saatte, aynı porsiyonda mı tüketiyoruz? Eğer cevaplarımızın içinde “aynı” kelimesi çok sık geçiyorsa tamamdır, durumu çözdük! Plato dönemini hızlandırmanın, kilo vermenizi eskisi gibi serileştirmenin birkaç yolunu gönül rahatlığı ile paylaşabilir.
1 - Karbonhidratlar ne alemde?
Sanki bu ara ekmekle fazla mı samimiyiz? Öyleysek araya biraz mesafe koymakta yarar var. Düşük karbonhidratlı diyetler genellikle çok etkilidir. Karbonhidratı tamamen kesmek istemezseniz ya da sağlık durumunuz buna el vermezse o zaman azaltın. Düşük karbonhidratlı bir diyet listesi oluşturun. Ekmeği mümkün olduğunca azaltın. Tamamen kesemeyecekseniz mutlaka azaltın. Vücudun karbonhidrata da ihtiyacı vardır elbette ancak bunu sağlıklı olanlardan tercih edin. Karbonhidrat alımını azaltmak, kilo vermenize ciddi oranda katkı sağlayacaktır.
2 - Egzersizi arttırın
Eğer bu ara egzersiz yapamıyorsanız minik bir yürüyüş bile olsa harekete geçin. Spor salonlarında ağırlık antrenmanları yapın demiyoruz. Basit bir tempolu yürüyüş bile kilonuzu oynatmaya etki edecektir. Egzersiz, aynı zamanda motivasyonunuzu da arttıracaktır. Emin olun ki şahane bir yürüyüş ve temiz havanın ardından eliniz o böreğe gitmeyecektir. Yani, gitmeyecektir değil mi?
3 - Kendiniz takip edin
Bu ara kendinizin en sıkı abonesi olmanızda yarar var. Arada kaçamaklarınız oluyor mu, oluyorsa bu kaçamakları nasıl telafi ediyorsunuz. Kalorisi çok yüksek gıdalarla mı besleniyorsunuz yoksa sık sık az az mı yiyorsunuz? Aç kalma süreniz ne kadar mesela? Gece yatmadan yemek yiyor musunuz? Bunlar gibi onlarca sorunun cevabı için kendinizi takip edin. Gün içinde çok yoğun olabilir ve bazen ne ara ne yediğinizi fark edemeyebilirsiniz. Ancak koşuşturma sırasında ağzınıza atacağınız küçük bir bisküvinin bile kilonuza etkisi olacaktır.
4 - Proteini tam alın
Sağlıklı kilo vermenin yollarından biri protein desteğidir. Protein, kilo verme konusunda en büyük destekçinizdir. Proteinden kastımızın kebap olmadığını söylememize gerek yok. Yağsız etler, balık, yağsız tavuk eti ve benzeri gibi et ürünlerinden destek alabilirsiniz. Bunlar aynı zamanda tok da kalmanıza yarayacaktır. Düşük kalorili diyet yaparak kendinizi mutlu ve sağlıklı hissedebilirsiniz. Ancak düşük kalorili, etten ve proteinden uzak bir diyet yapmak da sizi plato dönemine sokmuş olabilir. Bu da bulunsun aklınızda.
5 - Stresi iyi yönetin
Şimdi konunun stresle ne ilgisi var diyebilirsiniz. Ancak kilo verme odağının normal seviyeleri aşması, bir sorun teşkil edecektir. Kilo vermek istiyorsunuz, motivasyonunuz tam. Ancak bu durum hırsa dönüşürse size zarar verebilir. Çünkü stresli bir ruh halinde olmak da kiloya neden olabilir. Stresi doğru bir şekilde yönetebilirseniz, bu durum kilo vermenizi tetikleyecektir. Kas gevşetme, nefes egzersizleri, yoga ve benzeri gibi rahatlatan programları hayatınıza dahil edebilirsiniz. Kilo vermek sabır işidir, bunu unutmayın.
6 - Aralıklı orucu denemeye ne dersiniz?
Aralıklı oruç son yılların popüler zayıflama yöntemlerinden biri. Aralıklı oruç daha az kalori tüketimi, kas kütlesinin korunması ve kilo kaybı gibi durumları sağlayabilir. Bakıldığında aç kalmak olarak görülebilir ancak burada amaç vücudun metabolik hızını arttırmaktır. Aralıklı oruç herkese göre değildir. Örneğin insülin direnci ve benzeri gibi kronik rahatsızlıkları olanlar için olumsuz etkiler doğurabilir. Eğer bir sağlık sorununuz yoksa vücudunuzu şaşırtmak için aralıklı oruç yapmayı deneyebilirsiniz. Aralıklı oruca dair bilinmeyenleri blog yazımızda daha önce paylaşmıştık. Yazıyı okumak için aşağıdaki linke TIKLAYIN.
https://www.fitolsam.com/blog/aralikli-oruc-nedir-aralikli-oruc-diyeti-nasil-yapilir
7 - Lif tüketimini arttırın
Diyetinize lif eklerseniz, plato dönemini hızlandırabilirsiniz. Lif, sindirim sistemindeki gıdaların hareketini yavaşlatır bu sayeden uzun süre tokluk sağlar. Yapılan araştırmalara göre lif tüketimi iştahı ve gıda alımını kontrol altına almada çok etkilidir. Eğer diyet süresince açlıktan sık sık şikâyet ediyorsanız lif tüketimini arttırmayı deneyebilirsiniz.
8 - Uyku düzeninize dikkat edin
Sağlıklı bir uyku düzeninin olması kilo vermeyi etkiler. Uykusuzluk ödeme yol açar yani vücut bir süre sonra su toplar. Bu ödem de tartıda kilonuzun fazla çıkmasına neden olur. Bunu önlemek için yapmanız gereken uyku düzeninizi ideal boyutta tutmaktır. Özellikle metabolizma hızını yükseltmek için de uyku kalitesi önemlidir. Yetersiz uyku metabolizma hızını azaltır, açlığı ve yağ depolanmasını teşvik eder. Bu sayede hormon seviyeleri değişir ve kilo verme düzeniniz eksisi gibi devam eder.
9 - Rakamlara takılmayın
Son olarak rakamlara takılarak vaktinizi harcamayın. Rakamlar her zaman doğruyu söylemez. Örneğin bir gün az su içseniz, tartıda ertesi gün fazla çıkarsınız çünkü vücudunuz yüksek ihtimal ödem tutar. Uzun bir seyahatten döndüğünüzde ertesi gün vücudunuz muhtemelen şiş olur bu da kilonuzun tartıda fazla çıkmasına neden olur. Bir gün önce yediğiniz, ertesi gün tartıda yalancı kilo artışına neden olabilir. Regl dönemi yaklaştığında bu yalancı kilo artışı daha da fazla olacaktır. Bunlara takılıp da moralinizi hiç bozmayın. O rakamlar siz sağlıklı beslendiğiniz sürece geçici olacaktır, unutmayın.
Son olarak şu sözlerle sonlandıralım blog yazımızı. Kilo vermek her bünye için, her zaman çok kolay olmayabilir. Aylar boyu yiyerek aldığımız kiloyu 2 günde vermeyi beklemeyelim. Yeter ki sağlıklı beslenme rutinini hayatımıza katalım ve mümkün olduğunca aktif olalım. Plato döneminde motivasyonunuzu asla kaybetmeyin. Unutmayın ki bu dönem geçici; yarınlarda yine şahane şeyler olacak! Kendinize inanın çünkü siz bunu “da” başarırsınız…