Her hafta Pazartesi günü sabah saatlerinde başlayıp en fazla akşam yemeğine doğru etkisini yitiren diyetler, kadınların dünyasında yaygın bir şakalaşma konusu. Özellikle yaz ayları yaklaştıkça; bikini ve diyet gerçeğinden kaçmak pek de mümkün değil. Azmin elinden hiçbir şey kurtulamaz ama bazı anlarda bünyeyi kaloriden uzak tutmak gerçekten çok zor. İster dünyanın en titiz beslenen insanı olun, isterseniz de saat başı kilo ölçümü yapın... Eğer içinde bulunduğunuz psikolojik durumu yönetemiyorsanız; bunların hiçbir faydası yok. Gelin kadınlara yemin bozduran o anlara hep birlikte bakalım.
1. Ayrılık acısının tavan yaptığı an
Hollywood filmlerinde, göz yaşları içinde bir koca dondurma kutusunu mideye indiren kadınlar ne yazık ki kurgu değil. Bir kadının hem fiziksel hem de ruhsal durumunu ayrılık kadar zorlayan başka bir gerçek daha yok büyük ihtimalle. Artık “eski” hale gelen o sevgili aramadıkça ve hatta yeni maceralara yelken açtıkça; bünyenin karbonhidrata duyduğu ihtiyaç da zirveyi zorluyor.
2. İlişkide mutluluk ve doyumun tavan yaptığı an
Her şeyin fazlası zarar! İlişkideki mutluluğun ve huzurun fazlası da size basen ya da göbek olarak geri dönebilir. En çok da “Beni beğenen böyle beğenmiş” düşüncesi bu duruma sebep oluyor. Eğer sevdiğinizle musmutlu bir hayat sürüyorsanız ve her şey yolunda gidiyorsa bunun tadını çıkarmak elbette hakkınız; ancak eski halinizden eser kalmayıncaya kadar lahmacuna yüklenmenize gerek yok. Öyle değil mi?
3. Tartıdaki rakamların yüz güldürdüğü an
İşte sebebi mutluluk olan bir başka tehlike! Bu durum kısa sürede kilo vermeyi başaranların başına sıkça geliyor. Diyetten sonuç aldığınızı, dahası alabildiğinizi hissettiğiniz anda “Biraz daha yesem ne olur ki? Yine kilo alır, yine veririm” gibi bir düşünceye girebilirsiniz. Esas olanın zayıflamak değil sağlıklı beslenmek olduğunu ve sürekli kilo alıp vererek metabolizmanızı da zorlayacağınızı unutmayın.
4. Her ay mutlaka uğrayan regl öncesi dönemi
Regl öncesi dönemi size uğramıyorsa, o da başka bir gündem. Bu durumda yine diyeti bırakıp hamileliğe uygun bir beslenme düzenine geçiş yapabilirsiniz! Şaka bir yana; kadınların büyük çoğunluğu her ay diyet karşısında en büyük sınavlarını regl öncesinde veriyor. Bu dönemde bastıran tatlı krizleri anlatılmaz yaşanır cinsten. Açıkçası vücut zaten zor bir dönemden geçtiği için, biraz isteklerine kulak vermekte fayda var. Hadi ama, minik bir parça çikolatayı ondan esirgemeyin gerçekten.
5. Aile büyüklerinin duruma el attığı bayram dönemi
Bayram tabakları ortaya çıktığında, diyet fikirleri anında ortadan kayboluyor. Sahi, iki gün önce yeşil sebze suyu ile hayata tutunan kimdi? Bayram döneminde her şeyden önce ailenin kadınlarının ortaya koyduğu bir emek var. Şerbetli tatlılar, tuzlular, yaprak sarmaları, dolmalar derken o gemiden sağ çıkmak çok zor. Üstelik belirli bir yaşın üstündeki akrabalar zayıf olmayı da o kadar makbul karşılamıyor. Derdinizi kimseye kolay kolay anlatamayacağınız için en iyisi birbirinden güzel, el yapımı lezzetlerin keyfini çıkarmaya bakın.
6. Beyaz bir sayfanın ufukta belirdiği an
Hepimiz beyaz bir sayfa açmayı seviyoruz, öyle değil mi? Yeni bir haftaya, aya ya da yıla başlamadan önce “beyaz sayfa” metaforu sizin de kapınızı çalıyorsa aman dikkat! Genellikle yılbaşının hemen öncesinde, “Nasıl olsa yeni yıl kararlarım çerçevesinde bu kiloları veririm” diyen çok oluyor. İşler çoğu zaman öyle gitmiyor tabii... Pazartesi diyete başlama düşüncesiyle Pazar gecesi alkolün, tatlının ya da hamur işlerinin dibine vuranlardan olmayın. Her hafta bu döngüde yaşamak, size faydadan çok zarar getirebilir.
7. Buzdolabından gelen çağrının duyulduğu an
Başarılı bir diyet gününün artık sonu, gece geç saatler... Buzdolabından yükselen o çağrıyı almayan var mıdır? Dolabın önünden geçip gitmek işte öylesi zamanlarda gerçekten mümkün değil. Üstüne bir de “Bir kereden bir şey olmaz” düşüncesi eklenince, bütün günün emeği o saniyede çöpe gidebilir. En iyisi böyle riskli durumlara karşı, dolapta işe yarar bir şey bırakmamak. Karşınıza en fazla yulaf çıkmalı ki, kendinizi de diyetinizi de yakmayın.
8. Kız kıza sohbetin iyice koyulaştığı an
Kadınların bir araya geldiklerinde bitmek bilmeyen uzun sohbetleri meşhur. Özellikle de katılımcılardan birinde patlamaya hazır bomba niteliğinde bir haber varsa; buna cips, patlamış mısır ya da bol tuzlu ay çekirdeği eşlik etmezse olmaz. Nasıl desek, bu muhabbetin ruhuna aykırı bir durum! Özellikle de her şeyin elinizin altında olduğu ev oturmalarında iş iyice çığrından çıkabiliyor. Laf aramızda, sırf sohbete eşlik etsin diye gecenin bir yarısında kalkıp kek çırpmaya üşenmeyenler bile var. Ya mazeret bildirip o ortama hiç girmeyin ya da pijama terlik eşliğinde işleyeceğiniz minik kalori günahlarını en baştan göze alın. Ne de olsa ertesi gün güzel bir diyete başlar, hatanızı telafi edersiniz. Değil mi?