Sağlık
Çarpıntı Nedir? Çarpıntı Tedavisi Nasıl Yapılır? Doğal Çözümler Nelerdir? 17.09.2018

 Çarpıntı Nedir? Çarpıntı Tedavisi Nasıl Yapılır? Doğal Çözümler Nelerdir?

Kalp atımının hızlanması yahut teklemesi gibi hissedilen bu normalden yüksek oranda uyarma hissiyatına çarpıntı denir.

Özellikle kilo ile doğru orantılı olan bu sendrom birden fazla sebebe bağlı nükseder. En çok bilinen sebebi psikolojik etkenlerdir. Sınav stresi, evlilik, doğum, iş görüşmesi gibi dönümsel olaylarda aşırı salgılanan adrenalin kan dolaşımını da etkisi altına alarak hızlı pompalanmaya sebebiyet verebilmektedir. Bu da kişilerde çarpıntı olarak hissedilir. Fiziksel kriterler ile yapılan aktiviteler ters orantılı ise de vücut sistemi zorlanacağından yine aynı durum istenmese de yaşanabilir.

Yapılan araştırmalarda onarıcı tıbbi destek olarak bilinen birçok ilacın endike olduğu gibi kimi zamanda reaksiyon olarak gözlemlendiği görülür. Çarpıntı da kimi ilaçlarda karşımıza çıkabilen reaksiyonların başında gelebilir. İlaç sebepli olduğunda daha kısa süren bu durum doktor gözetimine çok olanak vermese de ilerleyen boyutlarda mutlaka destek alınmalıdır.
Vücudu zorlamak derken, özellikle bayanların vücut ve tüm organlarının düzeninin değiştiği bir süreç olarak bilinen gebelik yani halk arasında ki deyim ile hamilelik sürecidir. Kesede bulunan bebek ve fizyolojik özellikleri, alınan kilo ile organlara ve iskelet sistemine verilen ağırlık kişilerde nefes darlığı, hareket kısıtlaması ve çarpıntı  şikayetine yol açabilir.

Yapılan araştırmalarda beslenme tarzımızın da benzer sorunlara yol açtığı ortaya çıkmışken tüm dikkat günlük olarak alınan nikotin ve kafein dozajlarına çekilmiştir. Günlük hayatımızın vazgeçilmez sıcak içecekleri arasında yer alan kahveler, aslında hem midemizin hem vücudumuzda bulunan hayati sıvı kanımızın, hem de kalbimizin en tehlikeli düşmanı rolünü oynayabiliyor kimi zaman. Özellikle çalışan kimselerin bolca tükettiği içecekleri kontrol altında tutabilmeleri en çokta sigara ile birlikte tüketmemeleri dikkat edilecek hususlar arasında yer alır.

Önüne geçilmediği süre içinde, ilerleme kaydederek kronikleşebilen çarpıntı ne yazık ki sonraki evrede kalp ritmi bozukluğu taşikardiye kadar ilerleyebilir. Bu esnada doktor ile iletişime geçilip gereken tedavi şekli ne ise belirlenmesi de sağlık açısından hayati önem taşımaktadır.

Çarpıntı Belirtileri Nelerdir?

Kalp çarpıntısı kişinin nasıl hissettiğine bağlı olarak değişebilmektedir. Genellikle ortak belirtiler şunlardır:

 



  • Kalbin çırpınması gibi bir his


  • Atlamış olan ya da fazla olan kalp vuruşu (ektopik atım olarak da bilinir)


  • Egzersiz yapmış gibi hissetme


  • Kalbin daha sert vurması


  • Kalbin daha hızlı vurması

 

Çarpıntılar boyun, boğaz, göğüs veya bazen kulaklarda hissedilebilir. Bazı insanlarda çarpıntı başlangıcından birkaç saniye sonra düzelmekte, diğerlerinde ise bir seferde birkaç dakika sürebilmektedir. 
Çoğu insan için, kalp çarpıntısı normal bir olay değildir. Bazı durumlarda endişe verici olsa da, kalp çarpıntısı yaşayan çoğu vakada durum tehlike oluşturmamakta ve ciddi bir sorunu işaret etmemektedir. Diğer yandan, bazı insanlar günde birçok kez çarpıntı yaşamakta ve genellikle sonrasında kalp krizi geçirebilmektedir. 

Kalp çarpıntısının nedeni bilindiğinde uygun yaşam tarzı değişikleriyle durumu kontrol altına almak mümkün olabilmektedir. Bununla birlikte, kalp çarpıntısı diğer problemlerin bir belirtisi olarak da ortaya çıkabilmektedir. Çoğu zaman kalp çarpıntıları hipertiroidizm (aşırı aktif tiroid bezi) ve aritmiyle (anormal kalp atış hızı) ilişkisi vardır.

Çarpıntılara İyi Gelen Gıdalar Nelerdir?

Ayva

Hem düşük kalorili hem de pektin, tanen, şeker, organik asit, A ve C vitamini ve mineral tuzlardan bol miktarda bulunduğunu için son derece faydalı bir meyvedir. Tohumlarında tutkal maddeler, yağ, tanen, renkli maddeler ve yüksek oranda protein, az miktarda amygdalin ve emülsin bulunur. Bütün bu içeriğiyle ayva, kalp, akciğer, boğaz, mide, böbrek, göz, bağırsak, ağız rahatsızlıkları ve adet kanamalarında çok faydalıdır. Ayva kalbi güçlendirir, sıkıntıyı, çarpıntıyı giderir, damar sertliğine, karaciğer tembelliğine iyi gelir, tansiyonu düşürür. Yapraklarından yapılan çay, kalp ağrılarına iyi gelir ve sakinleştirici özelliği vardır. Aynı şekilde çiçeklerinin de kalp üzerinde olumlu etkileri vardır.

Nar

Çağlar boyu bereket sembolü ve gençlik iksiri sayılan nar, çok güçlü bir antioksidandır. Çiçeği, yaprağı, taneleri ve suyuyla çok eski zamanlardan beri geleneksel olarak sağlık alanında kullanılagelmiştir. Başta kanser olmak üzere, kalp-damar hastalıkları, diyabet, tansiyon, cilt sağlığı, diş sağlığı gibi sayısız durumlarda çok faydalıdır. Damarlarda plak oluşumlarında gerileme, iyileşme sağladığı bilinmektedir. Böylece kan akışını rahatlatarak kalbin sağlıklı beslenmesini sağlar. Tansiyon üzerindeki etkisiyle, kalbin gereğinden fazla atımına engel olur. Son yıllarda nar kabuğunun, narın diğer bölümlerinden çok daha faydalı olduğu yönünde ciddi bulgular elde edilmiştir. Nar kabuğunda bulunan ellagik asit, bitkilerin kendilerini haşare ve hastalıklardan korumak için ürettikleri bir salgıdır. İnsan vücudunda da antioksidan, anti-mutajen ve anti-kanser özelliklere sahiptir. Amerika’da yapılan araştırmalarda, nar kabuğunun kalp hastalıklarından kaynaklanan ölümleri azalttığı saptanmıştır. Tanelerini yediğiniz, suyunu içtiğiniz narların kabuklarını atmayın. Nar kabuklarını, ince dilimleyip kurutarak, hava almayacak şekilde saklayabilirsiniz. Kuruduktan sonra toz haline getirip saklamak ve kullanmak da mümkün. Bitki çaylarınıza, yoğurda katarak kullanabilirsiniz.

Limon

Her derde deva limon, bağışıklık sistemi üzerindeki güçlendirici etkisiyle özellikle kış aylarında çok kullanılır. Limon suyunun kalp çarpıntısına iyi geldiği artık çok iyi bilinen bir gerçektir. Limon suyunu tek başına içmek o kadar kolay değildir. Ama gün içinde tükettiğiniz sıvıları limon suyuyla tatlandırabilirsiniz. Yaz aylarında limonata olarak da tüketmeniz mümkün. Salatalara, çorbalara eklenen limon suyu da hem yemeklerinize lezzet katar, hem de besinlerdeki vitaminlerden daha fazla faydalanmanızı sağlar. Kansızlığa da iyi gelen limon, kansızlığa bağlı çarpıntılar için da fayda sağlar. Çarpıntı hissediyorsanız, öncelikle sakin olun. Bir bardağa 1 limonun suyunu sıkın. Mümkünse dinlenme pozisyonu alın ve yavaş yavaş limonunuzu yudumlayın.

Oğul Otu

Melisa adıyla da bilinen bitki, kalp, karaciğer ve mide rahatsızlıklarında yardımcı tedavi olarak çok yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Sinirleri yatıştırır. Bazen, midenin çok dolu olmasından da çarpıntı hissi gelişebilir. Oğul otu sindirimi kolaylaştırıp mideyi rahatlatarak buna engel olur. Tek başına ya da ıhlamurla birlikte kaynatılarak içilebilir.

Aslan Kuyruğu

Kaygı, duygusal dalgalanmalar ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan kalp çarpıntılarının giderilmesinde kullanılır. Uyumayı kolaylaştırır, tansiyonu düşürür, kalp atışlarını azaltır. 1 bardak kaynar suya, 1 tatlı kaşığı aslan kuyruğu koyarak demleyebilir ve bu çayı günde iki defa içebilirsiniz. Hamilelikte kullanımı tavsiye edilmez. Kalp rahatsızlığınız için ilaç kullanıyorsanız, aslan otu kullanmak için doktorunuza danışmanızda fayda var.

Çarpıntı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Çarpıntının tedavisi nedenine bağlı olarak değişmektedir. Bazı insanlarda nedeninin ne olduğu anlaşılmasa da, ufak yaşam tarzı değişiklikleriyle durumu kontrol altına almak mümkün olabilmektedir. Çoğu zaman kafein ve alkol tüketiminden uzak durmak yeterli olabilmektedir.
Kalp çarpıntısı yaşayan kişinin çarpıntı zamanını ve ne kadar sürdüğünü not etmesi tedavinin şekillenmesine yardımcı olabilmektedir. Çarpıntının düzenli mi yoksa düzensiz mi olduğu, belirli durumlardan sonra mı ortaya çıktığı ya da beraberinde baş dönmesi, mide bulantısı, terleme, göğüs ağrısı veya nefes darlığı gibi diğer belirtilerle ilişkili olup olmadığı bilinmesi gereken ölçütlerdir. Özellikle, kalp atışının düzenli veya düzensiz olup olmadığına dikkat etmek önemlidir. 

İlaçla Tedavi

Doktor kalp çarpıntısı tanısını koyduktan sonra nedenine bağlı olarak, beta blokerler ve kalsiyum kanal blokerleri gibi antiaritmik ilaçlar reçete edebilir. Kalp için önemli olan sodyum ve potasyum üzerinde doğrudan etkili olan antiaritmik ilaçlar bazen etkili ya da güçlü işlev görmeyebilmektedir. 

Kalp Ritmi Sorunlarının Tedavisi

Akut düzeyde supraventriküler taşikardi veya atriyal fibrilasyonu gibi kalp ritmi sorunları nedeniyle çarpıntı yaşayan kişilere teşhis konduktan sonra kalp çarpıntısını hafifletmeye üzerine tedavi uygulanmaktadır.
Bazen kalp çarpıntısını tetikleyebilen vücuttaki adrenalinin kuvvetini engellemek için vagal manevralar tercih edilebilmektedir. Bu yöntemde, bağırsak hareketini uyarmak için nefesi tutma gibi manevralar uygulanmaktadır. Böylece vücudun vagus siniri uyarılmakta, sonuç olarak da, kalbin hızlı çarpmasını önleyen kimyasal olan asetilkolin salınımını arttırılmaktadır. 

Adenozin, kalp pilini sıfırlayabilen ve kalbin normal bir ritmine geri dönmesine yardımcı olan, intravenöz enjeksiyon olarak verilen bir ilaçtır. Aynı zamanda, doktorun hızlı kalp atışına neden olan kalp ritmi bozukluğunu teşhis etmesine izin vermek için geçici olarak kalp atış hızını da yavaşlatabilmektedir.

Wolfe-Parkinson-White SVT gibi bazı ritimlerde (kalbin elektrik sisteminin anormallik gösterdiği bir aritmi türüdür), kalbin düzenli atmasını sağlamak için frekanslı elektrik enerjisi yöntemi kullanılabilmektedir. Bu yönteminin kullanılabildiği çarpıntı vakaları sınırlıdır. 

Hızlı atan kalp ya da diğer adıyla çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı veya düşük kan basıncı ile ilişkilendirilirse, kalbi daha düzenli ve yavaş bir ritimle atmasını sağlamak için anestezi ile birlikte elektro şok uygulanabilmektedir.

Çarpıntı için uzun süreli uygulanacak olan en doğru tedavi yöntemi yaşam tarzında yapılan değişiklikler olacaktır. Çarpıntının tedavisi unutulmamalıdır ki tamamen kişiye özeldir. 

Kalp Kapak Cerrahisi

Kalp kapak hastalıkları sonucu oluşan çarpıntı durumunda ameliyat gerekli görülebilir. Kalp kapak ameliyatı, kalp kapakçıkları hastalığının tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Kalp kapak hastalığında, kan dolaşımını sağlayan dört kalp kapağından en az biri fonksiyonunu yerine getirememektedir. Açık kalp ameliyatı veya minimal invaziv kalp ameliyatı da dâhil olmak üzere bazı yöntemlerle kusurlu olan kalp kapakçığı onarılmaktadır.

Benzer Yazılar