Dolama 

Parmaklarının avuç içine bakan kısmının boğum kısımlarında oluşan enfeksiyona bağlı şişkinliklere dolama denir. Dolama genelde küçük bir yırtık veya delinme sonucu,
elin içine dolan mikropların birikmesi ve üremesi sonucunda, parmak boğumunda oluşan iltihaba verilen isimdir.

Bu bölgede biriken enfeksiyon şişer ve parmakta hareket eksikliğine neden olur.Bu iltihabın ve apsenin oluşturduğu şişlik neticesinde parmakta dolama ucunda kan dolaşımı kesilir veya tıkanır.

Bu sebepten dolayı parmakta kansızlık oluşur.Akut adı verilen bir iltihap, kişinin tırnağının etrafından ve epidermis kısmından dolaşmak suretiyle, bu bölgelerin al kısmına işler ve acıya sebep olan bir apse oluşmasına neden olur.
Tırnak yapısının altındaki ve bitişik dip kısmındaki deri kabarıp acı verir. Bu durumda tırnak etten ayrılabilmektedir. Diyabet hastalarında daha çok görülür.Bunun nedeni ise hastalığın ilerlediğine işarettir.

Dolamanın 2 Çeşiti Vardır ;

Akut Paronişi: Bakteriyel sebeplerle ortaya çıkmaktadır. Isırma, batma vb. travmatik durumlarla ortaya çıkmaktadır. Akut Paronişi’nin genellikle, tırnak yeme alışkanlığı olan ve parmak emen bebeklerde, sık manikür-pedikür yaptıran bayanlarda, kırıklar nedeni ile alçı tedavisi sonrasında görüldüğü bilinmektedir. Daha çok Stafilokokus Aerus bakterisi ve kısmen Herpes Simpleks bakterisi, akut paronişiye sebep olmaktadır.

Kronik Paronişi: Nedeni tam olarak bilinemese de nemli ortamlarda fazla bulunan kişilerde daha sık görülmektedir. Yavaş yavaş başlayan rahatsızlık sonrasında hızla artar. Rahatsızlık dermatit nedenli ise, tedavi yöntemi bu yönde olmalıdır. Aynı koşullara uzun süre maruz kalan bireylerde görülen rahatsızlık, daha çok temizlik işleri ile fazla uğraşan kişilerde, ev hanımlarında, çiftçi ve balıkçılarda görülmektedir.

Paronişi’nin Belirtileri Nelerdir?

Öncelikle enfeksiyonun olduğu yerde şişkinlik meydana gelmektedir. Daha sonrasında ciltte ve tırnakta renk değişimi, tırnağın şeklinde gözle görülür değişiklikler oluşmakta, tırnakta ayrılma söz konusu olabilmektedir.

Paronişi Nasıl Tedavi Edilmektedir?

Hastaya “Akut Paronişi” teşhisi konulmuş ise, enfeksiyonun bulunduğu bölgenin kuru tutulmasına özen gösterilmelidir. Tropikal antibiyotik tedavisi ile tedaviye başlanan hastalarda iyileşme görülmezse, oral yolla antibiyotik kullanımına geçilmektedir. Amoksisilin, Augmentin, Cleocin tedavide en çok kullanılan oral antibiyotiklerdir. Paronişinin etrafında selülit bulunuyorsa, diyabet hastalarında, periferik vasküler hastalıkları bulunan kişilerde ve immün sistemi baskı altında olan hastalarda antibiyotik tedavisinin kesinlikle uygulanması gerekmektedir.
 Eğer antibiyotikler de tedavide fayda sağlayamadıysa, tırnaktaki iltihabın tırnak yan kenarlarının yukarı kaldırılması veya bisturi yada enjektör iğnesi ile epidermis üzerinden kaydırılarak tedavi edilmesi sağlanır.

 Kronik paronişi tedavisinde ise tırnaklar ve çevresinin olabildiğince kuru ve sıcak tutulmasına özen gösterilmelidir. Kronik paronişi dermatit bir nedenden kaynaklanıyor ise tedavide ona yönelik bir yol izlenmelidir.

Paronişi tedavi edilirken lezyonlar belirgin enfekte değilse batikon kullanılarak temizlenebilir. Sonrasında Bactroban ve Fusudin gibi kremler uygulanabilir. Evde tedavisi mümkün olmayan bir rahatsızlıktır. Bu nedenle belirtileri hissettiğiniz anda doktora başvurmanız gerekmektedir.