Kortizon Nedir?
Kortizon, böbrek üstü bezinin kabuk bölgesince salgılanan, iltihaplanma önleyici özellikleri olan hormondur.
Kortizon, hastalığın şiddetine göre, doktor tarafından sürekli izlenilerek, yerinde ve belirli miktarlarda alınmadığında ciddi ve geri dönüşü olmayacak hastalıklara yol açabilmektedir. Protein, yağ ve karbonhidrat metabolizmalarını düzenler. Kortizon fazla kullanıldığında, obezite (aşırı şişmanlık), kemik erimesi gibi hastalıklara yol açabildiği gibi vücudun hormonal dengesini de bozabilmektedir.
Kortizol, kortikosteroidler olarak bilinen (günlük konuşmada basitçe kortizon olarak söz edilen) bir hormon sınıfına dahildir. Hormonlar vücudun kendi mesaj taşıyıcılarıdır. Kelime kökeni Yunanca'dan gelmektedir ve "harekete geçirmek" anlamını taşır. Hormonlar genellikle bir uyarıya yanıt olarak özel bezlerden serbestleşirler ve vücuttaki hedeflerine kan içinde taşınırlar. Daha sonra hormonlar hedef organlarında çeşitli metabolik süreçleri kontrol altına alırlar. Kortikosteroidlerin güçlü ve hızlı anti-inflamatuvar etkisi akut ve kronik inflamatuvar hastalıkların tedavisinde hızlı bir ilerlemeye yol açmıştır ve üç kaşifine 1950'de "Nobel Ödülü" kazandırmıştır. O zaman bile kortikosteroidlerin istenen aktivitelerine istenmeyen yan etkilerin eşlik ettiği saptanmıştır. Zamanla kişiler kortikosteroidlerin kullanımının hedefe yönelik olmasına çabalamış ve ayrıca kullanımlarını sınırlandırarak yan etkilerden olabildiğince nasıl uzak kalınacağını öğrenmişlerdir.
Kortikosteroidler ile tedavi inflamatuvar bağırsak hastalığı olan hastalar için de önemli bir ilerleme sağlamıştır. 1950'lerde bu hastaların yaşam beklentisi oldukça azalmıştı, çünkü hastalığın ciddi akut alevlenmeleri için hiçbir etkili tedavi bulunmamaktaydı.
Bu nedenle, pek çok genç hasta hastalıkları nedeniyle ölmekteydiler. Kortikosteroidlerin kullanıma girmesi Crohn ve ülseratif kolit hastalarının yaşam beklentilerini neredeyse normal değerlere getirmiştir. Bugün için kortikosteroidlerle ana tedavi hedefi; bu ilaçları hastaların yüksek yaşam kalitesine sahip olacakları şekilde kullanmaktır.
"Kortizon korkusu" halkta ve aynı zamanda inflamatuar bağırsak hastalığı bulunan birçok hastada yetersiz bilgi varlığından kaynaklanan ciddi bir sorundur. Kortizon korkusu, kortizonun yan etkileri nedeniyle insanların kortizon kullanımından kaçınmasıdır.
Kortizon Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kortizon, birçok hastalığın tek tedavi seçeneği olarak kullanılabilmektedir. Ancak tedavilerde hastaya verilecek kortizon oranı tedaviyi üstlenen doktor tarafından doğru bir şekilde verilmelidir. Kortizon şayet bilinçsiz bir şekilde gelişi güzel kullanılır ise, faydadan çok zarar sağlayabilir. Bu nedenle doktorun hastasını çok iyi bir şekilde bilinçlendirmesi ve hastanın doktorun her tavsiyesine uyması gerekir.
Kortizon tedavisi cilt yolu, damar yolu, ağız yolu ve eklemlere enjekte edilerek yapılabilir. Vücuttaki yağ ve karbonhidrat metabolizmasını düzenlemek amacıyla görev yapan kortizonun üretimi, kişinin vücut yapısına göre farklılıklar gösterebilir.
Vücut için çok önemli etkileri olan kortizonun, sentetik şekilde bazı türevleri yapılmış ve bunlar ilaç olarak piyasaya sürülmüştür. Bu tür ilaçların faydalı olabileceği hastalıklar şunlardır;
Hipofiz bezi yetersizliği
Addison hastalığı
Göz iltihapları
Şiddetli bronşiyal astım
Bazı alerjik durumlar
Ateşli romatizma
Gut hastalığı
Kan kanseri
Hemolitik anemi
Pemfigus vulgaris (tehlikeli bir deri hastalığı)
Egzama
Septik şok
Kortizon ilaçları, yukarıda saydığımız hastalıkları tamamen tedavi edemezler. Kortizon tedavisine geçilmeden önce çok dikkatli olunmalı ve mevcut diğer ilaçlarında denenmesi gerekir.
Kortizon ilaçları, devamlı kontrol ve dikkat gerektiren ilaçlardır, ayrıca bilgisiz ve gereksiz kullanımlar sonucu ölüme bile götürebilir. Tüm bu tehlikelere rağmen, kortizon ilaçları günümüzde en fazla kullanılan ilaçlar arasında bulunmaktadır. İlgili ilaçları kullanmadan önce, hastanın sıkı bir kontrolden geçirilmesi, gereken önlemlerin alınması, yardımcı ilaçların verilmesi ve doktor kontrolünde tutulması önemlidir.
Vücuda gereğinden fazla miktarda alınan kortizon, yüksek tansiyon ve kilo artışına neden olabilmektedir. Bundan dolayı, beslenme şeklinin uzman bir doktor tarafından hazırlanması gerekir. Kilo artışını engellemek için hayvansal yağlardan ve kalorili gıdalardan uzak durulmalı, kilo kontrolü için haşlanmış besinler tercih edilmelidir.
Kortizon tedavisinin uygulandığı kişilerde, tuz tutulumu gerçekleşebileceği için tedavi süresince tuz tüketiminden uzak durulması gerekir. Vücutta potasyum eksikliğinin ortaya çıkması da kortizonun etkileri arasında yer alır. Bundan dolayı tedavi esnasında potasyum bakımından zengin olan gıdaların tüketilmesi önemlidir. Kortizon nedeniyle ortaya çıkabilecek aşırı kilonun önlenmesi için, tedavi sırasında özel diyetlerin yapılması gerekmektedir.
Kortizon’nun Yan Etkileri Nelerdir?
Vücutta kalsiyum eksikliğine yol açabilen kortizon tedavisi, dışarıdan kalsiyum alınmasını gerektirebilir. Kortizon kullanımında kemik erimesinin ortaya çıkma ihtimali de vardır.
Özellikle sürekli kortizon tedavisi olan hastaların, D vitamini ve kalsiyum bakımından zengin gıdaları tüketmeleri gerekir. Kortizon tedavisinden sonra ortaya çıkabilecek diğer yan etkiler şunlardır;
Tüylenme
Adet bozuklukları
Gelişim bozukluğu
Göz sorunları
Kaslarda güçsüzlük
Tansiyon ve şeker artışı
Psikolojik sorunlar
Mide sorunları
Depresyon (ilaç dozunun aşıldığı durumlarda)
Her ne kadar farklı hastalıkların tedavisinde başarıyla kullanılan bir yöntem olsa da, kortizon tedavisinde ilaç dozunun aşılması çok ciddi sonuçların ortaya çıkmasına neden olabilir.