Trombosit Nedir?
Trombosit veya kan pulcukları kan pıhtılarının oluşumunda görev alan hücre parçalarına verilen isimdir. Platelet olarak da adlandırılır. Düşük trombosit seviyeleri veya fonksiyon anormallikleri (disfonksiyon) kanamayı yatkınlaştırırken, yüksek trombosit seviyeleri -çoğunlukla asemptomatik- tromboz (damarda kanın pıhtılaşması) riskini yükseltir.
Kan pulcukları çok sayıda granül içeren renksiz hücre parçalarıdır. Çapları 1.5-3.0 μm arasında değişir. İnsanlarda eritrositler (alyuvarlar) gibi, anükleer (çekirdeksiz) ve disk şeklindedirler (diskoid). Hücre zarının sitoplazma içine doğru parmak şeklinde girmesi sonucu oluşan ve yüzeye açılan bir kanal sistemine sahiptirler. Bu kanal sistemine kanaliküler sistem adı verilir. Ayrıca RNA ve birkaç farklı granül tipi içerirler.
Trombosit (PLT) Yüksekliği Nedir?
PLT yüksekliği! Vücutta iç ya da dış etkenlerden dolayı olması gerekenden fazla trombosit bulunmasıdır.
Trombosit yüksekliği genellikle vücudumuz için fazla bir tehlike oluşturmaz.
Peki PLT yüksekliği ya da düşüklüğü kanser midir? makalemizde de bahsettiğimiz gibi bir kanser göstergesidir. Aynı zamanda kanserin yanı sıra bir çok yan etkisi bulunur.
Normal değerlerdeyken vücudumuz için hiç bir sorun teşkil etmezler. Normalden biraz daha fazla olduklarında da bir sorun çıkmaz. İşler trombositlerin olması gereken üst sınırı geçtiğinde karışıyor.
Plt Yüksekliği Hangi Hastalıkların Belirtisidir?
Romatoid Artrit: Romatoid artrit, romatizma tipi bir hastalıktır. Romatizmanın aksine eklemlerinizden çok daha fazlasını etkiler. Bunlara kalbiniz, cildiniz ve akciğerleriniz örnek olarak verilebilir.
Kanser: Daha önceden de dediğimiz gibi trombosit yüksekliği kanser belirtisi olabilir. Eğer bu hastalıktan muzdarip iseniz doktorunuzdan kanser testi istemenizi öneririz.
Demir Eksikliği Anemisi: bu hastalık bir anemi türüdür ve çok sık görülmektedir. Vücudumuzda yeteri kadar demir bulunmadığından dolayı yaşanan kansızlıktır. Vücuda demir takviyesi yapılarak kolayca tedavi edilebilir.
Myeloproliferatif Bozukluklar: Bu hastalık bütün kan hücresi hastalıklarını içine alan bir hastalık grubudur. RBC, WBC, PLT gibi kan hücrelerinde görülen bozuklukların hepsi bu gruba girer.
Hemolitik Anemi: Bu hastalık, kemik iliğinin ürettiği kırmızı kan hücrelerinin sayısı ölen hücrelerin sayısına denk olamama durumunda ortaya çıkar. Tedavi edilmez ise ölümcüldür.
Yüksek Trombosit Nedenleri Nelerdir ?
-
Kan kaybı yaşanması
-
Kırmızı kan hücrelerinin az sayıda bulunması olarak adlandırılan kansızlık
-
Kanser
-
Kemoterapi tedavisi
-
Kan hücrelerinin gelişmesinde ya da işlevlerinde bozukluklar olması
-
Kan hücrelerinin aşırı üretimine neden olan kemik iliği hastalıkları
-
Kemik iliğinde gelişme gösteren kanser türleri
-
Demir eksikliği yaşanması
-
Vitamin eksikliği
-
Bazı ameliyatların dokulara zarar vermesi sonucu oluşan kanamalar
-
Enfeksiyon yaşanması
-
Dalağın ameliyatla alınması veya çalışmaması
-
Kanama veya kan kaybı
-
Kemik iliği iltihaplanmaları veya erimesi
-
Kronik böbrek yetmezliği
-
Egzersizler
-
Kalp krizi
-
Ciltte yanıklar oluşması
-
Kan damarlarının iltihaplanmasıyla oluşan çocuklarda görülen bir hastalık olan Kawasaki hastalığı
-
Bazı ilaçların yan etkileri
-
Çok büyük ameliyatlar geçirilmiş olması
-
Gut hastalığı
Yüksek Trombosit Nedenleri Nelerdir ?
-
Baş ağrısı,
-
Halsizlik,
-
Cildin kolay ve çabuk morarması,
-
Diş eti veya burun kanamaları,
-
Ellerde ve ayaklarda karıncalanma,
-
Kalp spazmı,
-
Bayılma,
-
Baş dönmesi,
-
Göğüs ağrısı,
-
Bulanık görme,
-
Geçici görme bozuklukları,
-
Felç,
-
Hafif derecede de olsa dalak büyümesi görülmesi,
-
Nefes almada zorluk yaşama,
-
Dışkıda kan görülmesi.
-
Yüksek Trombosit Tedavisi
Trombosit yüksekliği primer ve sekonder şeklindedir. Sekonder trombosit yüksekliğinde tedaviye gerek duyulmadan hastalığın altında yatan sebep araştırılır. Bu araştırmalar sonucu problem çözülür ve hasta eski haline döner. Primer trombisit yükselmesinde ise küçük dozlarda aspirinlerle gereken tedaviye başlanabilir. Hastanın hastalık şiddetine göre daha şiddetli ilaçlar veya antibiyotik kullanımı başlayabilir.
Trombosit yüksekliği gibi hastalıklar genelde 10 gün içerisinde iyileşme göstermeye başlar. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan hastanın trombosit seviyesinde düzelmeler görülür. Fakat bazı durumlarda trombosit sayısı değişmeler gösterebilir ve bunun sonucunda hastada kanamalar görülür. Bunun gibi durumlarda trombosit sayısında yükselme olması gerekirken trombosit transfüzyonları verilir. Bu ilaçlar sayesinde hasta iyileşirken tekrar aynı sorunun yaşanmaması için hastaya bazı ilaçlardan uzak durması gerektiği söylenmelidir.
Bazı tedavi yöntemlerinde ise damar yolu açılır ve damar yolundan alınan kan bir makineye gönderilir. Bu makine yardımıyla trombositler kandan ayrılır. Süzülmüş ve trombositlerden temizlenmiş kan vücuda geri verilir. Bu tedavi yöntemi felç gibi acil tedavi edilmesi gereken hastalıklarda kullanılır. İşlem bir veya iki seans uygulanabilir.
Trombosit Düşüklüğü Nedir?
Dalağın normal işlevlerine yerine getirememiş olması, kana bağlı oluşan bağışıklık sistemine bağlı hastalıkları, kemik iliği hastalığını, çok fazla ve devamlı alkol kullanımı, bazı bakteriler ve bazı ilaç tedavileri trombosit düşüklüğü ile alakalı sorunlardır. Trombosit düşüklüğü yaşayan hastaların birçoğunda kanlı idrar görülür. Ufak darbelere karşı büyük morarmaların yaşanması, nedensiz yaşanan kanamalar ve yaşanan kanamalarında uzun süreli olması da bu sorunun en belirgin özelliklerindendir. Trombosit aynı zamanda kanın pıhtılaşmasında etkilidir. Bu oranın düşmesi de kanamaların geç durmasına ve kanın pıhtılaşmasının zorlaşmasına neden olur. Dalağın bazı hastalık ile alakalı olarak büyümesi trombosit düşüklüğüne bağlı yaşanmaktadır.
Trombosit Düşüklüğü Nedenleri Nelerdir ?
-
İzole Trombositopeni
-
May-Hegglin Anomalisi
-
Hb Köln
-
Bernard-Soulier Sendromu
-
Chediak-Higashi Sendromu
-
Fanconi Sendromu
-
İmmün Trombositopenik Purpura (ITP)
-
İmmünolojik Hastalıklar
-
İdiyopatik Aplastik Anemi
-
Myelofitizik Proses
-
Megaloblastik Anemiler
-
Şiddetli Demir Eksikliği Anemisi
-
Mikroanjiopatik Hemolitik Anemi
-
DIC
-
İzoimmunizasyon
-
Üremi
-
Masif Kan Transfüzyonları
-
Eklampsi
-
Gaucher Hastalığı
-
Trombosit öncülü olan Megakaryosit gelişiminde yetersizlik
-
Dalağın Neoplastik Hastalıkları
-
Hipersplenizm (Dalak Büyümesi, Splenomegali)
-
Karaciğer Hastalıkları
-
ALKOL
-
Kemik İliğinin Baskılanması
-
Heparin (kan sulandırıcı) ilacı / Ayrıca tromboza sebep olabilir.
-
Kinin, Kinedin, Sülfamit gibi ilaçlar
-
Kemoterapi
-
Radyoterapi
-
Lösemiler
-
Multipl Miyelom (Kemik İliği Kanseri)
-
Lenfoma
-
Kemik İliği Nakli
-
Solid Tümörler
-
Aplastik ve Pernisyöz Anemi
-
Trombotik Trombositopenik Purpura
-
Masif Kan Transfüzyonları
-
Bazı Enfeksiyonlar
-
Wiscott-Aldrich Sendromu
Trombosit Düşüklüğü Belirtileri Nelerdir ?
-
Dalak şişmesi
-
İdrarda ya da dışkıda kan görülmesi
-
Baş Ağrısı
-
Adet kanamalarının çok ağrılı ve yoğun olması
-
Purpura da denilen mor ya da kırmızı morluklar
-
Küçük kırmızı ya da mor deri altı kanamaları
-
Durdurulamayan kanama
-
Halsizlik
-
Sarılık
Trombosit Düşüklüğü Tedavisi
Eğer ki kişiye yapılan testlerde çok düşük bir değer yok ise kişiye herhangi bir tedavi uygulanmayabilir. Tedavi süreci de trombosit oranının değerlerine bağlıdır. Trombosit düşüklüğü neden oluşmaktadır bunun araştırılması tedavi süreci için daha doğru olacaktır. Bu sayede neden olan unsurların tedavi edilmesi hastalığın tümden kontrol altına alınmasında etkili olacaktır.
Trombosit düşüklüğünde bazı kişilere kan nakli de uygulanabilir. Doğum ile gelişen bir trombosit düşüklüğü söz konusu ise ve trombosit yapmaya yarayan hücreler için çeşitli tedavi süreçleri uygulanarak çözülmeye çalışılır. Lösemi de kanser hücresine bağlı gelişmiş bir trombosit düşüklüğü söz konusu ise öncelikli olarak lösemi tedavi edilmelidir. Enfeksiyonlara neden olan trombosit düşüklüklerinde ilaç tedavisine bir müddet ara verilmelidir. Bu hastalar için bazı zamanlar kortizon tedavisi uygulanır. Dalakların büyümesine bağlı gelişen bir düşüklük ise genellikle dalaklar ameliyat yöntemi ile alınır.
Trombosit hastalarının aspirin kullanması doğru değildir. Bunun dışında kan cıvıltıcı ilaç da kullanmamalıdır. Kan pıhtılaşma zorluğu yaşadığı için hasta ciddi sağlık sorunlarında kontrol edilemeyen bir kanamaya maruz kalabilir.