Kalsiyum Nedir?
Kalsiyum vücudumuzun kan basıncını dengelemek, güçlü kemikler ve dişler oluşturmak, kalp ritminin, kas fonksiyonlarının ve birçok metabolik fonksiyonun korunmasına yardımcı olan hayati bir mineraldir. Gerekirse herkesin kalsiyum takviyeleri alarak ya da yedikleri gıdalar yoluyla önerilen günlük kalsiyum miktarını tüketmeleri gerekir
Hafif ile orta arası kalsiyum eksikliği kan basıncı regülasyonunu, elektrolit dengesini ve kas kasılmasını etkileyebilir. Daha fazla eksikliği ise; ağız içi sağlığının korunmasını, hormonal salınımın düzenlenmesini, vücuttaki elektirsel uyarıcıları taşımak için biyolojik sistemi etkileyebilir. Yani; kanser, kalp hastalıkları, alerjik hastalıklar, kronik artrit, baş ağrısı, soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlara ve kısırlığa neden olabilir.
Kalsiyum Eksikliğinden Oluşabilecek Riskleri Minimize Etmek İçin Günlük Tavsiye Edilen Kalsiyum Miktarı İse;
0-6 ay arası – 210 mg
7-12 ay arası – 270 mg
1-3 yaş arası – 700 mg
4-8 yaş arası – 1,000 mg
9-18 yaş arası – 1,300 mg
19-50 yaş arası – 1,000 mg
50 yaş üstü – 1,200 mg
Hamile ve emzikli gençler – 1,300 mg
Hamile ve emzikli yetişkinler – 1,000 mg
Düşük seviyede kalsiyum birçok dejeneratif ve kronik hastalık ile ilişkilidir. Örneğin; fibromiyalji, osteoporoz, hipokalsemi, kan basıncının korunması sorunları, kanser ve alerji gibi ,
Kalsiyum eksikliği hastalığının nedenleri ise; yaşlanmayla birlikte artan kalsiyum ihtiyacının yeterli miktarda alınmaması, diyabetik annelerden doğan prematüre bebekler, hormon bozukluğu, malnütrisyon (açlık) ve malabsorbsiyon (vücudun vitamin ve mineralleri aborbe edememesi) gibi hastalıklardır.
Kalsiyum Eksikliği Nelere Yol Açar?
Osteoporoz
Oldukça sık görülen bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülür, bunun sebebi kemiklerdeki mineral kaybıyla kendini gösterir, menopozun ve hamileliğin de önemi vardır.
Kemiklerde görülen zayıflama ve kırılma riskinin tıp alanında ki adıdır osteoporoz. Yaş ilerledikçe Kalsiyum azalması sonucu kemikler hassaslaşıp kolayca kırılabilir bir şekle dönüşür, bu yüzden kalsiyum azalması iskelet sisteminin tamamını etkiler.
Kemiklerdeki Kalsiyum azalmasının belirtileri ilk zamanlarda anlaşılmaz, ilerleyen zamanlarda kendini belli eder. Yavaş kilo kaybı sonunda omurganın öne eğilmesi, şiddetli sırt ağrısı, sinir sıkışması nedeniyle dayanılmaz acılar olarak görülür. Bu kadar önemli bir hastalıkla ancak zamanında önlem alınarak korunulabilinir. Kemikler canlı dokular olduğu için doğru beslenmenin, yeterince güneş ışığı almanın önemi büyüktür. 35-40 yaşın üzerinde olan kişilerin her yıl kemik ölçümü yaptırması gerekmektedir.
Osteoporozun Neden Olduğu Durumlar
Kemik erimesinin nedeni bilinmemekle birlikte, bazı etkenlerin kemik erimesini hızlandırdığı bilinmektedir. Bu etkenlerden bazıları:
Özellikle erken menapoza girilmesi, adet düzensizliği, kilonun normal seviyenin altında olması, kemiklerin ince olması, kalsiyum içeren gıdaların tüketilmemesi, yeterince D vitamini almamak, erkeklerde testesteron seviyesinin düşük olması, kemik erimesinde yani osteoporoz da etkili olan başlıca etkenlerdir.
Osteoporoz Önlenebilir Mi?
Osteoporozun yani kemik erimesinin çok çok elzem bir durum olmadıktan sonra dikkatli ve yeterli beslenme çeşitleriyle , ideal kilonun sağlanması, yeterli miktarda D vitamini alımı, mineral ve vitaminlerin yeterince tüketilmesi, deniz ürünleri, kuru baklagil tüketimi, çok fazla kafein, gazlı içecekler, sigara, alkol tüketilmemesi ve gerekli egzersizler yapılarak kemik erimesinin bir şekilde önüne geçilebilir.
Osteoporoz Tedavisi Var Mı?
Kemik erimesinin tedavisi yoktur. Yapılan kemik ölçümü ve röntgenle yapılan teşhisle, daha fazla kemik kaybının önlenmesi, kırıklar ve istenmeyen sonuçlar önlenmeye çalışılır. Menapoz sonrası verilen hormon dengeleyici ilaçlar, hormon yenilenmesi için kullanılır.
Kemik erimesine en iyi çare önlem alınmasıdır. Yeterince kalsiyum tüketilmesi, düzenli egzersizler, alkol ve sigaranın bırakılması hastalığın ilerlemesini önlemek ve yavaşlatmak adına önemlidir. Asıl önemlisi kadınlarda bu önlemler erken yaşlarda başlanması, ilerleyen yaşlarda bu sorunu en hafif şekilde atlatılmasına yardımcı olacaktır.
Raşitizm ve Osteomalazi
Genellikle bebek ve çocuklarda görülür. D vitamini eksikliğinden kaynaklanan bir çeşit kemik hastalığıdır. D vitaminini eksikliği, kemiklerin yavaş yavaş yumuşamasına ve iskelet sisteminde şekil bozukluğuna sebep olur. Raşitizm hastalığı bazende safra, karaciğer ve böbreklerdeki hastalıklarında sebep olduğu bir sağlık sorunudur. Raşitizm olan bebekler, yaşıtlarına göre daha geç yürür, bacaklarda çarpıklık ve göğüste şekil bozukluğu olarak kendini gösterir.
Raşitizm olan çocuk için, şekil bozukluğu eğer erken teşhis edilip, hastalık ilk safhalardaysa D vitamini, Kalsiyum ve fosfor verilerek, yeterli beslenmeyle iyileştirilebilir.
Osteomalazi
Osteomalzi, Raşitizm hastalığının bebeklerde değil çocuklardaki adıdır. D vitamini eksikliğinden dolayı kemiklerin yumuşamasıdır.
Osteomalazi belirtileri: kemiklerde ağrı, vücuttaki şekil bozuklukları, kaslarda görülen kasılmalardır.
D vitamini ve fosfor ölçen kan testleriyle tanı konulabilir.
Kemiklerdeki ölçümlerinde ortaya çıkan D vitamini eksikliği, çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde osteomalazi tıp dilindeki adıdır. Kadınlarda erkeklerden daha sık görülmesinin sebebi, kadınlarda sık tekrarlanan doğurganlıktır. Osteoporoz ile, osteomalaziyi labaratuvar ortamında yapılan tanı ile ayrılabilir, bu sonuçlardaki serum, osteoporozda normal, osteomalazide yüksek olarak meydana çıkar.
Paratiroit Bezinde Bozukluk
Paratiroit bezindeki bozukluk, kalsiyum metabolizmasını hiperparatiroidin az da olsa etkilemiş olmasından kaynaklanır. Her yaşta görülmesine rağmen en fazla 50 yaşının üstündeki kişilerde daha sık karşılaşılır. Özellikle menopoz dönemindeki kadınlarda görülme sıklığı daha yüksektir.
Kalsiyum Eksikliği Riskini Artıran Durumlar
D Vitamini Eksikliği: Kalsiyum mineralinin vücut tarafından kullanılmasında önemli bir rolü bulunan D vitamini eksikliğinde kalsiyum eksikliği riski de artar. Bazı gıdalar D vitamini içermektedir ancak en önemli D vitamini kaynağı güneştir. Bu nedenle güneşin az olduğu coğrafi bölgelerde bulunanlar veya güneşe az çıkan kişiler hem D vitamini hem de kalsiyum eksikliği riski taşırlar.
Menopoz Sonrası Dönem: Menopoz sonrası dönemde kemik kaybı artar ve vücudun gıdalar yoluyla alınan kalsiyumu işleme yeteneğinde azalma görülür. Bu dönemde doktor tavsiyesi ile kullanılacak kalsiyum takviyesi kemik kaybının önüne geçebilir ve süreci yavaşlatabilir.
Adetin Durması: Bazen menopoz öncesi dönemde, yani doğurganlığın devam ettiği dönemde ağır egzersize, yetersiz beslenmeye veya her ikisine birden bağlı olarak adet durabilir. Adetin durması idrarla birlikte normalden daha fazla kalsiyumun vücuttan atılması anlamına geldiği için kalsiyum eksikliği görülebilir.
Laktoz İntoleransı: Sütte bulunan doğal şeker olan “laktoz”a karşı hassasiyeti bulunan kişiler süt ve süt ürünleri tüketmediği için kalsiyum eksikliği yaşayabilirler.
Kalsiyum Eksikliği Belirtileri Nelerdir?
Kalsiyum eksikliğinin belirtileri şiddetine bağlı olarak; fark edilmeyen, hafif, şiddetli veya potansiyel olarak yaşamı tehdit edecek ölçüde belirgin farklılıklar gösterebilir.
Kalsiyum eksikliği belirtileri erken teşhis edilebilirse gelişmesi ve daha ciddi sonuçlar doğurması önlenebilir.
Dikkat etmeniz gereken en yaygın dört kalsiyum eksikliği belirtileri şunlardır:
Zayıf ve Kırılgan Tırnaklar
Kalsiyum eksikliği vücudun tüm bölümlerini etkileyebilir ve genellikle zayıf tırnaklara ve daha yavaş saç uzamasına neden olur.
Kemiklerin Kolay Çatlaması
Kalsiyum eksikliği osteoporoz ve osteopeni oluşturabilir. Bu koşulların her ikisi de çatlaklara ya da kırıklara neden olabilir. Basitçe kaldırımda ayağınızı burkmanız hafif bir kas ağrısına neden olacakken, büyük bir çatlağa dönüşebilir.
Aşırı PMS ve Depresyon
Milyonlarca kadın adet öncesi sendromundan (premenstrüel sendrom) şikayetçidir. Sinirlilik, yorgunluk, hafif kişilik değişiklikleri ve hatta depresyon gibi belirtiler kadınlar tarafından her ay görülmektedir. Bu vücutlarımızdaki hormonların yükselmesinden ve düşmesinden kaynaklanmaktadır.
Bununla birlikte, hipokalsemi PMS inanılmaz derecede benzer ruh hali ve vücut belirtileri üretir. Düşük seviyedeki kalsiyum, kandaki kalsiyum eksikliğini telafi etmek için paratiroid bezinin paratiroid hormonunu aşırı üretmesi sonucu hiperparatiroidizmin oluşmasını tetiklemektedir.
Dolayısıyla uzun süren PMS dönemleri (Regl Öncesi Sendromu) ya da depresyon yaşıyorsanız, bunun kalsiyum eksikliği ile bağlantısı olabilir.
Kas ve Sinir Belirtileri
Kalsiyum hem nörotransmitter salınımında hem de kas kontraksiyonlarında önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, düşük seviyelerde kalsiyum, nöbet geçirme gibi nörolojik semptomlara neden olabilir. Bu kişiler normalde sağlıklı kişilerdir.
Çok yaygın görülen bir erken belirti, yüzde karıncalanma ve uyuşma olmasıdır.
Uzun süreli kalsiyum eksikliği vakalarında aşağıdaki belirtiler görülebilir; bunların bazıları hayati tehlike oluşturabilir:
Kalp yetmezliği
Göğüs ağrıları
Hırıltı
Yutma güçlüğü
Larinks spazmı nedeniyle ses değişiklikleri
Sedef hastalığı
Kuru cilt
Kronik kaşıntı
Diş çürüğü
Kas Güçsüzlüğü
Katarakt