Migren
Migren, çoğunlukla otonom sinir sisteminde görülen birkaç belirtiyle bağlantılı olan tekrarlayıcı orta şiddette ve şiddetli baş ağrısı ile karakterize kronik bir rahatsızlıktır. Kelimenin kendisi Yunanca (hemikrania), "başın bir tarafındaki ağrı ifadesinden türemiştir.
Normalde baş ağrısı doğası gereği unilateral (başın tek bir tarafını etkiler) ve atımlıdır ve 2 ila 72 saat sürer.
İlişkili belirtiler arasında bulantı, kusma, fotofobi (ışığa karşı artmış hassasiyet), fonofobi(sese karşı artmış hassasiyet) bulunabilir ve ağrı genellikle fiziksel aktivite ile şiddetlenir. Migren baş ağrısı çeken kişilerin neredeyse üçte biri, yakın bir zamanda baş ağrısının meydana geleceğinin sinyalini veren geçici duyusal, motor bozukluk, görme ya da konuşma kabiliyeti bozukluğu olan bir aura hisseder.
Migrenin çevresel ve kalıtımsal faktörlerin bir karışımına bağlı olduğu düşünülmektedir. Vakaların yaklaşık üçte ikisi aile içinde görülür.Değişen hormon düzeyleri de rol oynayabilir: Migren ergenlik öncesi yaşlarda erkekleri kızlara göre biraz daha fazla etkiler, ancak kadınları erkeklere göre iki üç kat daha fazla etkilemektedir. Migren eğilimi genellikle gebelik esnasında azalır. Migrenin gerçek mekanizması bilinmemektedir. Bununla birlikte, nörovasküler bir bozukluk olduğu düşünülmektedir. Başlıca teori, serebral korteksin uyarılabilirliğinin artması ve beyin sapındaki trigeminal çekirdekte bulunan ağrı nöronlarının anormal bir şekilde kontrol edilmesiyle ilişkilidir.
Tavsiye edilen ilk tedavi baş ağrısı için ibuprofen ve asetaminofen gibi basit ağrı kesiciler, bulantı için antiemetik bir ilaç ve tetikleyici durumlardan uzak durulmasıdır. Basit ağrı kesici ilaçların etkili olmadığı kişiler triptan ya da ergotaminler gibi özel ajanlar da kullanabilir. Dünya genelinde, toplumun %10'undan fazlası hayatlarının bir döneminde migrenden etkilenmektedir.
Migren Atağı Aşamaları
Migren atağı genel anlamda dört ana döneme ayrılmıştır. Hastalar bazen bu dört dönemi sırasıyla yaşamaktadır. Ancak bazı hastalar dört dönemin hepsini yaşamaz.
Bu Dönemleri Sayacak Olursak;
Uyarı Dönemi
Uyarı döneminde migrenin belirtileri ortaya çıkmaktadır. Bu belirtiler gün içinde bizi uzun bir süre etkileyebilmektedir. Bu belirtiler uyarı döneminde bir kaç saat vücudumuzu rahatsız etmektedir. Ancak bazen bu uyarılma günlerce sürebilmektedir. Bu dönemde insan vücudunda yorgunluk baş gösterir. Yorgunlukla birlikte esneme durumu oluşmaktadır. İnsanda bir durgunluk oluşmaktadır. Bununla birlikte psikolojik olarak etkilenen insan değişken ruh hallerine bürünebilmektedir. Ayrıca ışık, koku, ses gibi dış uyarıcılar insan vücuduna daha çok tesir etmeye başlamaktadır.
Aura Belirtisi
Bilindiği gibi migren hastasının sık sık baş ağrısı olmaktadır. Aura, baş ağrısından yaklaşık 1 saat öncesinden başlayan bu bir migren belirtisidir. Genel anlamda göz ile ilgili meydana gelen aksaklıklardır. Gözümüzün önünden zik zak şeklinde geçen çizgiler oluşabilmektedir. Ayrıca baktığımız nesnelerin rengini tam olarak ayırt edemeyip onları gri bir tonda görmemiz aura belirtilerindendir. Ayrıca zihinde bulanma ve yüzümüzde meydana gelen karıncalanmalar migrenin baş ağrısı döneminden kısa bir süre önce meydana gelebilmektedir.
Baş ağrısı Başlangıcı
Aura belirtilerinden sonra
sıra baş ağrısına gelmektedir. Bu migren hastasının en sıkıntı çektiği dönem olarak bilinmektedir. Ağrı başımızın her tarafında olabilmektedir. Vücudumuzu yoracak bir iş yaptığımızda bu ağrılar artmaktadır.Migren basit bir baş ağrısı değildir. Migren hastaları migren atakları başladığında sessiz ve ışık olmaya bir yere kaçma eğilimi göstermektedir. Çünkü bu durum onları rahatlatmaktadır.
Migreni Atlatma Dönemi
Baş agrısı geçtikten sonra migrenin diğer belirtileri devam edebilmektedir. Bu migren ataklarının şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Bazen migren atakları insanları iş yapamaz hale getirebilmektedir. Bazen ise çok hafif bir baş ağrısıyla birlikte kısa sürede geçmektedir. Migren ataklarının ne zaman geleceği bilinememektedir. Migren hastaları ortalama olarak 1 ayda bir ya da iki migren atağı yaşamaktadır.
Migren Tetikleyicileri
Beslenme değişiklikleri, stres, duygusal ve fiziksel değişimler migreni tetikleyebilir. Ayrıca bazı çevresel faktörlerin ve ilaçların migren riskini arttırdığı bilinmektedir. Genel migren tetikleyicini şu şekilde sıralayabiliriz.
Duygusal Tetikleyiciler
Stres
Kaygı
Gerginlik
Şok
Depresyon
Heyecanlanma
Fiziksel Tetikleyiciler
Yorgunluk
Uykusuzluk/kalitesiz uyku
Artan çalışma saatleri
Yanlış duruş
Boyun ve omuz ağrıları
Uzun süren seyahatler
Düşük kan şekeri
Beslenme Tetikleyicileri
Az kalorili beslenme
Susuz kalma
Ertelenen öğünler ve düzensiz yemek
Alkol
Bazı gıdalar (kırmızı şarap, eski peynir çeşitleri, isli peynir, tavuk ciğeri gibi tyramine içeren gıdalar)
Fermente gıdalar
Fıstık ezmesi
Turşular
Kafeinli içecekler
Çikolata, turunçgiller ve peynir gibi bazı gıdalar
Çevresel Tetikleyiciler
Parlak ışıklar
Yanıp sönen TV veya bilgisayar ekranı
Gürültülü bir ortam
Çok soğuk hava veya havadaki nem dengesinin değişmesi
Güçlü kokular
Hava kirliliği
Diğer Migren Tetikleyicileri
Oruç, öğün atlama
Alkol
Sigara içmek veya sigara dumanına maruz kalmak
Doğum kontrol hapları
Hormon tedavisi
Yüksek tansiyon
Alerjiler
Menopoz dönemi
Migren Tedavisi
Migren tedavisi farklı metodlarla yapılabilmektedir. Ancak en yaygın tedavi yöntemi ilaç ile yapılandır. İlaç tedavisi atak tedavisi ve önleme tedavisi olarak ikiye ayrılmaktadır. Atak tedavisi, migren hastalığı hastanın yaşamını çok fazla etkilemediği zaman yapılmaktadır. Çok nadiren görülen migren atakları basit ağrı kesiciler yardımıyla atlatılmaya çalışılır. Önleme tedavisinde ise durum biraz daha farklıdır. Çok sık migren atakları geçiren hastalara uygulanmaktadır. Migren atakları artık kronikleşmiş kabul edilmektedir. Bu yüzden bu hastalar her gün düzenli olarak ilaç almaktadır. Bu sayede gelebilecek migren atağının zararları önlenmektedir. Hatta bu migren ataklarının oluşması engellenmektedir. Rahatsızlığı psikoloji olan migren hastaları iyi planlanmış bir dinlenme programına alınmaktadır. Sistematik bir şekilde tedavi görmektedir.
Migren hastalığı ilaç tedavisi haricinde başka yollarla da tedavi edilebilmektedir. Bunlardan biriside Fizik tedavidir. Bu tedavi süresince akupunktur ve el masajları yapılmaktadır. Özellikle Kafkas ülkelerinde bu tedavi yöntemi gelişmiştir. Bitkisel karışımlar migren hastalığına iyi gelmektedir. Biberiye , kuşdili otu, melisa otu migren tedavisinde bitkisel kürlerin yapımında kullanılmaktadır.
Bazı insanlarda migren hastalığı çok ilerlemiştir. Yukarıda saydığımız klasik yöntemler fayda vermemektedir. İşte bu aşamada olan kronik migren hastaları üzerinde yeni tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Çalışmaları Süren Bir Tedavi Yöntemine Göre;
Hastanın beyinine ve saç köklerine elektirik veya manyetik alan yayan mıknatıslar yerleştirilmektedir. Oksipital sinir stimülasyonu uygulanan hastalarda bu şekilde migrenin neden olduğu ağrılarda azalma görülmüştür.