Sağlık
Böbrek Taşı Nedir? Risk Oluşturan Faktörler Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? 05.01.2018


Böbrek Taşı Nedir? 

Böbrek taşı, Tıpta ‘’ nephrolithiasis" ya da, "urolithiasis" olarak bilinen, böbreklerde biriken sert madensel maddelere verilen addır. Kalsiyum oksalat , veya ürik asit gibi maddeler idrar içerisinde normalde beklenenden daha yüksek yoğunlukta bulunursa böbrek taşı oluşur. Bu maddeler kristaller halinde böbrekte çökelebilir ve zaman içerisinde büyüyerek böbrek taşını meydana getirir. Taşlar yer değiştirerek veya idrar kanallarından aşağıya doğru hareket ederek vücuttan atılabilir. Ancak idrar kanalının herhangi bir düzeyinde takılarak idrar akışına engel oluşturan taşlar genellikle korkulan, şiddetli tipik böbrek ağrısına yol açar.

Böbrek Taşı

Risk Oluşturan Durumlar

Bazı hastalıklar ve alışkanlıklar bir kişide böbrek taşı oluşum riskini tetikler. Özgeçmişinde taş hastalığı olan hastalarda ikinci kez taş oluşma olasılığı bir yıl içerisinde %15, 10 yıl içerisinde % 80 dir. Gut hastalarında ve idrarında yüksek ürik asit bulunanlarda böbrek taşı riski fazladır. Ayrıca kristallerin oluşumuna yol açan bazı ilaçlar taş hastalığı riskini artırır. Sık veya sürekli ishal durumunda, ya da sıvı kaybı sonucu yoğun, idrar çıkaran kişilerde böbrek taşı gelişebilir. Asidik idrar çıkaranlarda ürat, bazik idrar çıkaranlarda fosfat ve okzalat taşları daha kolay oluşur.

Böbrek Taşı Oluşma Riskini Artıran Faktörler Şunlardır:



  • İdrar yolu enfeksiyonu


  • Böbrekteki yapısal bozukluklar, akımı kısıtlayan yapı


  • Böbrek hastalığı olanlar


  • Beslenme alışkanlıkları


  • Yetersiz sıvı alımı


  • Sıcak iklim kuşağında yaşamak


  • Hiperkalsiüri, sistinüri, hiperokzalüri, hiperürikozüri


  • Bazı ilaçlar


  • Bazı bağırsak hastalıkları (inflamatuar bağırsak hastalığı)


  • Genetik faktörler


  • Geçirilmiş bağırsak ameliyatları


  • Metabolik hastalıklar

Önlemler



  • Taş oluşumunda beslenme alışkanlıklarının de rolü büyüktür. Beslenme düzenine dikkat ederek büyük ölçüde taş oluşumunu önlemek mümkün.


  • Başlıca su olmak kaydıyla bol miktarda (günde 2,5 litre) sıvı almak.


  • Kola, gazoz gibi idrarda asit-baz dengesini bozan içeceklerden kaçınmak. Sitratlı içecekler uygundur.


  • Greyfurt, portakal ve elma suyu taş hastalığı riskini arttırabilir. Öte yandan saf limon suyu içerdiği sitrik asit dolayısıyla kalsiyum taşlarına karşı koruyucudur.


  • Süt ve süt ürünlerinin hiç tüketilmemesi taş oluşum riskini arttırır. Kalsiyumdan yoksun diyetler uygulanmamalıdır. Süt, yoğurt, peynir gibi besinler makul ölçülerde tüketilmelidir.


  • Bol lifli besinleri tercih edin.


  • Yüksek oksalat  içeren pancar,soya kara çay , çikolata , kakao kuru incir ,karabiber ,fındık ,maydonoz ,haşhaştohumu ,ıspanak , çilek , böğürtlen vs besinleri aşırı tüketmemek gerekir.


  • Şarap taş hastalığına karşı koruyucu etki yaparken içerdiği pürin dolayısıyla bira ve benzeri alkollü içeceklere yatkın kişilerde ürik asit taşı riskini artırabilir.


  • Tuz kullanımını azaltmak


  • Bol bol hareket edip vücudu incitmeyecek şekilde egzersiz yapmak.


  • Stresten uzak bir hayat.

Ürik asit taşları için; Pürin içeren ançüez , sardalya , sakatat , kuru bakliyat, mantar ,ıspanak kuşkonmaz , karnabahar ve et tüketimini kısıtlaması gerekir

 



Gilaburu ve Böbreğe İyi Gelen Gıdalar


Halk arasında gilaburu meyvesi böbrek hastalıklarının ve böbrek taşı sorunlarının doğal yöntemi olarak da bilinir ve kullanılır. Yapılan araştırmalar gilaburunun böbrek taşını doğal olarak eritebildiği ve doğal yoldan atılımını sağladığı yönündedir. Araştırmalar gilaburunun idrar arttırarak böbrek taşını düşürdüğü yönünde değildir. Bazı araştırmalar 10 gün içerisinde 7-8 ml. Olan böbrek taşlarını eritebildiği yönündedir. Ayrıca gilaburunun idrar kanalını genişletmede idrar yapımını kolaylaştırmada sık idrara çıkmalarda idrar zorluğu ve yanmalarda idrar kanal darlığında önemli katkıları olduğu bilinmektedir. Yüksek oranda C vitamini özelliği olan Gilaburu güçlü bir antioksidan olarak bilinmektedir.


Gilaburu Nedir? Gilaburu Faydaları Nelerdir?


Böbreklere iyi gelen Gıdalar Hangileridir?


Böbrek Taşını Düşüren Bitkiler

 

Tedavi Yöntemleri

Taş hastalığının başlangıç ve acil (akut) safhasında tüm hastalar için benzer tedavi uygulanır. Başlangıç safhada hastalara, taşın kendiliğinden düşmesi beklenirken, sadece ağrı kesiciler ve su içmesi önerilir. Ağrı kesici ve sıvı tedavisini ağız yoluyla alabilen hastalar evine gönderilerek ayaktan takip edilir. Ancak ağrı çok şiddetliyse ve hasta su içemiyorsa hastaneye yatırılması gerekebilir. Taşın düşürülemediği durumlarda ise girişimsel tedavi yöntemleri tercih edilir.

Böbrek Taşı Tedavi Yöntemleri

Eswt (Vücut Dışından Şok Dalgalarıyla Taş Kırma)

Bir odaktan çıkan şok dalgaları taşın üzerine yönlendirilerek taş kırılır. X-ray ve ultrason ile odaklama yapan cihazlar mevcuttur. Kırılan taş parçaları idrar yoluyla vücuttan atılır. ESWT bütün taşlarda başarı sağlayamaz. Başarı taşın cinsine, sertliğine, büyüklüğüne ve idrar yolunda yerleştiği yere göre değişir. Tek bir seansta kırılabilen taşlar olabileceği gibi tekrarlayıcı seanslara da ihtiyaç duyulabilir.

ESWL seansı sırasında rahatsızlık hissi ve ağrı duyulabilir. Bu nedenle tedavi öncesi ağrı kesiciler kullanılır. İşlem sonrasında çoğunlukla hastanede kalmaya ihtiyaç olmaz.

Girişimsel tedaviye ihtiyaç duyulan hastaların çoğunluğunda uygulanabilen başlıca yöntemdir. Özellikle böbrek içinde ve üreterin üst tarafında yer alan taşlar için iyi bir tedavi şekli olarak kabul ediliyor. Buna karşın 2 cm’den büyük, sert, veya böbreği tümüyle dolduran taşlarda uygun bir yöntem değil. Bu yöntemde direkt olarak taşa yönlendirilen yüksek enerjili şok dalgası, cilt ve iç organlara zarar vermeden ilerleyerek taş yüzeyinde kırılma etkisi yapıyor. Bu şok dalga enerjisi ile taşlar küçük parçalara kırılarak idrar yolundan kolaylıkla atılması sağlanır.

Perkütan Nefrolitotomi (PCNL)

Endoskopik böbrek taşı ameliyatında sırt bölgesinde böbrek hizasına 0,5 – 1 cm boyutunda bir kesi yapılır. Röntgen kontrolü altında böbreğe iki ucu açık ince bir tüp yerleştirilir. Bu tüpten yerleştirilen optik cihaz yardımıyla taş video sistemi ile monitörde görülür ve özel aletler yardımıyla çıkartılır. Perkütan ameliyatının en önemli üstünlüğü vücut dokularının normal yapısının korunmasıdır. Bunun sonucunda iyileşme süreci hızlıdır. Hastalar ameliyat sonrası dönemi açık ameliyata göre çok daha rahat geçirmektedir. Hastalar genellikle 2 - 3 günde taburcu edilerek günlük aktivitelerine hızla kavuşurlar. Bu, açık böbrek taş ameliyatı ile karşılaştırıldığında oldukça kısa bir süredir.

Özellikle böbreğin alt havuzcuklarına yerleşen taşlarda ve büyük boyutlu taşlarda ESWL’nin başarısı önemli ölçüde düşer. Bu durumlarda PCNL ameliyatı yüksek başarı sağlayan minimal invaziv girişimdir. Ameliyat işlemi sırasında taşı temizlemek için pnömotik litotripsi ve lazer litotripsi kullanılır. Bu teknolojiler yardımı ile en sert taşlar bile rahatlıkla kırılmaktadır. Bu teknikle tüm böbreği kaplayan ve koraliform taş olarak adlandırılan taşlara da müdahale edilebilinmektedir.

Ureterolitotripsi

Üreter taşları hem ESWL hem de üreterorenoskopi (URS) ile müdahale edilerek temizlenebilir. URS’de herhangi bir kesi yapılmaz. İdrar yolundan özel bir endoskopik alet gönderilerek taş üreterde görüntülenir ve temizlenir. Hastaların çoğu aynı gün evlerine dönüp bir gün sonra da normal yaşamalarına dönebilirler. Özellikle alt ve orta üreterdeki taşlarda başarı oranı yüksektir (%96 - %100 başarı). Üst üreter taşlarının tedavisinde ESWL genellikle ilk tercih edilen tedavi yöntemidir.

Ancak 1 cm'den büyük üreter taşlarında ESWL'nin başarı oranları düşmektedir. Genel kural olarak olarak 1 cm'den büyük üreter taşlarında ve 2 cm'den büyük böbrek taşlarında endokopik girişimler daha yararlı ve başarılı olmaktadır.

Üreteroskopi ile üreterin alt ve orta kısmında tıkanıklığa yol açan taşların çıkarılmasında kullanılır. Üreteroskopik girişimde, çok ince bir teleskopik alet ile idrar borusundan ve mesaneden geçilerek üreterin içerisine giriliyor. Bu ince ve esnek endoskop ile üreter içerisinde ilerleyerek tıkanıklığa yol açan taşa ulaşılarak taş çıkartılır.

İlk taş olayından bir yıl sonra hastalar ultrason ve direkt film ile kontrol edilir. Bu dönemde yeniden taş hastalığı yaşamamak için hastaların özellikle sıvı alımına dikkat etmesi gerekir.

Benzer Yazılar