Pasif İçicilik Nedir? Zararları Nelerdir?
Pasif İçicilik, sigara içmeyen bir kişinin kendi dışında sigara içenlerin sigarasından çıkan duman ile yine başkasının ciğerlerine çekip dışarı verdiği dumanı soluması durumu için kullanılan tabirdir. Hemen herkesin bildiği, en azından duyduğu bir kavramdır.
1980 öncesi yıllarda pasif içiciliğin zararları henüz kanıtlamadan önce, pasif içiciliğin zararlı olabileceğine şüphe ile yaklaşılmaktaydı. Ancak 1986 yılında pasif içicilikle ilgili yapılan çalışmaların sonuçları kesinleşti ve pasif içiciliğin akciğer kanserine neden olduğu kanıtlandı.
Kapalı alanlarda sigara içme yasakları hem dünya’da hem de Türkiye’de başlamadan önce kafelerde, restoranlarda, bakkallarda, mağazalarda ya da iş yerlerinde sigara dumanına uzun yıllar pek çok insan maruz kaldı. Hatta evlerde bile, sigara içen aile bireyleri yüzünden diğer aile üyeleri bu sigara dumanını yıllarca soludular. Ancak gerçek şu ki pasif içicilik, bazı durumlarda sigara içenden bile daha fazla içmeyene zarar vermektedir.
Pasif içicilerde kalp rahatsızlığından dolayı ölüm oranı normal içicilere göre %30 daha fazladır.
Sigara dumanı havayı bir arabaya göre 10 kat fazla kirletir.
Türkiye’de her iki öğretmenden biri sigara içmektedir.
Öğretmenlerin çoğu okulda da sigara içerken, %68’i ise öğrencilerin önünde sigara kullanmaktadır.
Her iki gençten birinin ebeveynlerinden biri sigara kullanmaktadır.
Pasif içicilikten dolayı her yıl 10.000 insan yaşamını yitirmektedir.
Sigara dumanı, kapalı ortamlarda normal bir havalandırmadan 100 kat fazla havalandırılarak temizlenebilir.
Pasif içiciliğe maruz kalan çocuklarda “astım” hastalığına yakalanma riski daha yüksektir.
Rakamlar aslında birçok şeyi açıkça ifade etmekte. Her ne kadar hâlâ önem vermeyen çok sayıda insan olsa da kapalı alanlarda sigara dumanına maruz kalmak “sigara içmek” demektir. Bu yüzden sigara içilen kapalı ortamlarda asla bulunmamak, eğer araç içinde sigara dumanına maruz kalınıyorsa mutlaka içeni uyarmak ve şayet evde içen aile ferdi varsa, içmemesi için onu uyarmak sigara içmeyenlerin sağlığı için en az sigara içmemek kadar önemlidir.
Pasif içicilik, sigara içmediği halde, sigara içilen ortamda bulunduğu için sigara dumanından etkilenmek, yani “içmiş kadar olmaktır”.
Pasif içicilik, sigara içmeyen bir kişinin akciğer kanseri olma riskini en az %25 artırdığı gibi, kanser dışında diğer hastalıkların meydana gelme riskini de yükseltir.
Her sene binlerce kişi, sigara içmediği halde sigaraya bağlı hastalıklar yüzünde hayatını kaybetmektedir.
Pasif İçicilik Zararları Nelerdir?
Pasif İçicilikte Etkili Olan Kimyasal Maddeler Nelerdir ?
Pasif içicilik durumunda, solunum havasında iki tip sigara dumanı bulunur:
Sigara İçen Kişinin İçine Çektiği ve Dışarı Verdiği Duman,
Sigara Ucunun Yanarken Çıkardığı Duman.
Bu Dumanlardan Hangisi Daha Zararlıdır?
Sigaranın ucunun yanarken çıkardığı duman, içe çekilip havaya bırakılan dumandan daha zararlıdır. Bu duman pasif içiciler tarafından seyrelmiş halde solunsa da, daha zehirlidir. Bunun nedeni, birtakım kimyasal maddeleri daha fazla içermesidir. Örneğin, sigara ucunun yanarken çıkardığı dumanda en az 3 kat fazla karbonmonoksit, 10-30 kat fazla nitrozamin ve 15-300 kat fazla amonyak bulunur.
Karbonmonoksitin Etkisi Nedir?
Sigara dumanı ile akciğerlere çekilen karbonmonoksit, kan dolaşımına katıldıktan sonra, alyuvarlarda hemoglobine bağlanarak, oksijen taşımasını engeller. Bu sebeple, vücut hücreleri oksijensiz kalır.
Nitrozaminlerin Etkisi Nedir?
Sigara dumanı ile vücuda giren nitrozaminler, hücrelerdeki genetik yapıyı bozarak kansere sebep olabilirler.
Amonyağın Etkisi Nedir?
Amonyak, tuvalet temizliğinde kullanılan bir madde olup, sigara dumanında da bulunur. Amonyak, nikotine olan bağımlılığı artırır ve nikotinin daha kolay emilebilmesini sağlar.
