Sağlık
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Nedir? Nedenleri Nelerdir? 16.02.2018

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH )

Kronik (müzmin veya süregen) Obstrüktif (tıkayıcı) Akciğer Hastalığı (KOAH), akciğerin kronik ilerleyici bir hastalığıdır. Hastalık büyük oran- da sigara dumanı ve bazı kişilerde diğer zararlı gaz ve parçacıklara bağlı olarak gelişen soluk yollarının mikrobik olmayan bir iltihabı sonu- cu oluşur. Bu iltihaplanma sonucu hava yolları daralır. Bu iltihapla mücadele etmede yetersiz kalan akciğerlerde giderek ilerleyen bir hara- biyet oluşur. Dünya’da ve Türkiye’de her 5 kişiden biri KOAH’lıdır. Ancak KOAH’lıların ancak onda biri hastalığının farkındadır. KOAH’a ait belirti ve bulgular 50’lili yaşlara gelmeden fark edilemeyebilir. Bunun başlıca nedeni hastaların KOAH bulgularını doktora başvurmaya değecek kadar önemsememesi, sıklıkla bunları sigara ile ilişkilendirmesi ya da bu bulguları yaşlanma, şişmanlık gibi başka nedenlerle açıklamayı tercih etmesidir. Oysa hastalık erken dönemde saptanabilse, risk faktör- lerinden kaçınmak ve böylece hastalığın ilerlemesini durdurmak mümkün olabilecektir. Çoğu KOAH hastası hastalığının erken döneminde sigara bırakmak istemediği için doktora başvurmaktan çekinir veya utanır. Bazı KOAH hastaları da hastalıklarını astım olarak adlandırırlar. 

Hastalığın en önemli belirtileri sinsi başlayan ve giderek şiddetini arttıran nefes darlığı ve/veya kronik öksürük ve balgam çıkarmadır. Bu yakınmalar, hastalık şiddetinin arttığı ve “alevlenme ya da atak” olarak adlandırılan dönemlerde daha da belirginleşir ve hastaneye yatış gerektirebilir. 


Yalnızca sağlıklı bir nefes için değil, daha iyi ve daha uzun bir yaşam için sağlıklı akciğerler gereklidir. Birçok insan için KOAH ile yaşamak kolay değildir. KOAH tüm hayatınızı etkileyebilecek ciddi bir hastalıktır. Fakat bu durum hayattan zevk almanızı engelleyeceği anlamına gelmez. Sağlık ekibinizden nefes almanızı, egzersiz yap- manızı iyileştirecek yolları öğrenebilir, hastalığın neden olabileceği olumsuzlukları önleyebilirsiniz. Eğer ilaçlarınızı etkin şekilde kullanır ve doktorunuzun önerilerini doğru şekilde uygularsanız; sağlığınızın ve yaşam kalitenizin artacağından şüpheniz olmasın. Yeter ki siz hastalığınızı iyi tanıyın, hastalıkla ilgili tedavi önerilerini uygulayın 


Akciğerler, göğüs kafesi içinde yer almaktadır. Komşuluğunda da kalp bulunur. Sağlıklı bir insanda akciğerler yaşam için gerekli olan havadaki oksijenin kana geçişini, vücutta oluşan karbondioksitin atılımını sağlar. Akciğerler soluk alıp vermeye ve vücuda hava (oksi- jen) taşımaya yarar. Akciğerlere soluğu getiren boru şeklindeki organa hava yolu (bronş) denir. İki akciğer için iki büyük ve ağaç dalı gibi pek çok küçük bronş bulunur. Hava, bu borular aracılığı ile akciğerin en uç noktasında bulunan esnek keseciklere kadar iletilir. Bu iletim sırasında diyafragma aşağı doğru hareket ederek havanın akciğere dolmasını kolaylaştırır. İletilen hava kan damarları aracılığı ile tüm vücuda dağıtılır. Vücutta kullanılan hava, kirli hava “karbondioksit” haline dönüşür ve tekrar akciğerlere taşınır, soluk verme sırasında dışarıya atılır. Soluk verme sırasında diyafragma yukarı doğru hareket ederek havanın akciğerden atılımını kolaylaştırır. 

Koah Nedenleri Nelerdir ?

Tütün Kullanımı

Küresel olarak KOAH'ın bir numaralı risk faktörü tütün kullanımıdır. Tütün kullanan insanların %20'si KOAH hastalığına yakalanır.  Ancak hayat boyu tütün kullananlar için bu oran %50'lere yükselir. ABD ve Birleşik Krallık'ta, KOAH hastalarının %80-95 kadarı ya tütün kullanıcısıdır ya da hayatlarının bir kısmında tütün kullanmıştır.  Hastalığa yakalanma riski toplam tütün kullanım süresiyle  doğru orantılı olarak artmaktadır.  Ek olarak, kadınlar erkeklere oranla tütünün zararlarına karşı daha büyük hassasiyet gösterirler. Tütün kullanmayanlarlarda pasif içiciler  durumların %20'sini oluştururlar.  Marijuana, puro, nargile gibi diğer benzer kullanımlar da risk barındırır. Hamilelik sırasında tütün kullanan kadınlar çocuklarındaki KOAH riskini arttırabilirler. 

Hava Kirliliği

Kömür  veya odun ve tezek gibi biyoyakıtlarla  yakılan pişirme ateşleri kötü havalandırıldığında mahal havası kalitesini düşürür. Bu durum gelişmekte olan ülkelerde KOAH'ın en temel sebeplerinden biridir. Bu tip ateşler, neredeyse 3 milyar insan için pişirme ve ısınma kaynağı olup maruz kalma oranları daha yüksek olduğu için özellikle kadınlar için risk oluşturur. Bu kullanım, Hindistan, Çin ve Sahraaltı Afrika 'daki evlerin %80'inin enerji kaynağıdır.
Şehirlerde yaşayan insanların, kırsal alanlarda yaşayan insanlara oranla KOAH'a yakalanma oranı daha yüksektir. Kentsel hava kirliliği  alevlenmeler için katkı sağlayan bir faktör olup hastalığa neden olmadaki rolü kesinlik kazanmamıştır. Egzoz gazı kaynaklı olanlar da dahil olmak üzere, kötü hava kalitesi olan yerlerde KOAH oranları daha yüksektir. Tüm bunlara rağmen bu faktörlerin, tütün kullanımına oranlar daha düşük risk taşıdığına inanılmaktadır. 

Mesleki Maruz

İş yeri kaynaklı tozlar, kimyasallar ve dumanlara yoğun ve uzun süre maruz kalmak, tütün kullanan veya kullanmayan herkes için KOAH riskini yükseltir. Mesleki maruzun, toplam vakaların %10-20'sine sebep olduğuna inanılmaktadır.  ABD'de bu şartların tütün kullanmamış KOAH hastalarının %30'undan fazlasına neden olduğu, yeterli yasaların olmadığı ülkelerde bunun daha da yükseldiği belirtilmektedir.
Bazı sanayiler ve kaynakların hastalıkla bağlantılı olduğu gösterilmiştir:kömür madeni tozu, altın madenciliği , pamuk tekstil sanayi, kadmiyum ve izosiyanat içeren uğraşlar, kaynak dumanları vb. Tarımla ilgili işler de risk taşır. Bazı mesleklerin sahip olduğu risk, yarım ila iki paket sigara tüketiminin verdiği riskle eşdeğer gösterilir. Silika tozuna maruz kalmak da, silikozis riskinden bağımsız olarak KOAH ile sonuçlanabilr. Toz ve sigaraya kalınan maruzun olumsuz etkileri aditif veya muhtemelen aditiften de fazladır.

Genetik

KOAH gelişiminde genetiğin rolü vardır.  Akrabalarından KOAH hastası olan tütün kullanıcılarının, olmayan tütün kullanıcılarına göre hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Şimdilik, açık bir şekilde kalıtsal olarak aktarılan risk faktörü AAT'dir. Bu risk, AAT kusurlu olan ve tütün kullanan bireylerde daha da yüksektir. Bu, tüm vakaların %1–5'inin nedenidir ve durum 10.000 kişiden 3-4 kişide görülür. Diğer genetik faktörler araştırılmaktadır  ve çok olduğu öngörülmektedir. 

Diğer

Bazı diğer etmenler, KOAH ile daha yakından alakalıdır. Risk, yoksul insanlar için daha yüksektir. Ancak bunun doğrudan yoksullukla mı, yoksa yoksulluğun yol açtığı diğer etmenlerle (hava kirliliği, yetersiz beslenme) mi ilgili olduğu kesin değildir. Astım veya solunum yolu hiperaktivitesi olan insanlarda yükselen KOAH oranları olduğuna dair bulgular bulunmaktadır. Düşük doğum ağırlığı gibi doğumsal etmenler, KOAH ve bazı enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskini arttırır. Zatürre gibi solunum enfeksiyonlarının , en azından yetişkinler için, KOAH ile yakından bir ilişkisi olmadığı görülmektedir.

Alevlenme

Akut alevlenme (semptomların aniden kötüleşmesi), sıklıkla enfeksiyonlar, çevresel kirleticiler ve hatta yanlış ilaç kullanımıyla tetiklenebilir. Vakaların %50 ila 75'inin enfeksiyonlarla tetiklendiği görülmektedir  (bakterili olanlar %25, viral olanlar %25, ikisi birden %25). Çevresel kirleticiler arasında kötü iç veya dış hava kalitesi yer alır.  Kişisel veya pasif olarak tütün dumanı da riski arttırır. Alevlenme dönemlerinin daha çok kışın olduğu düşünüldüğünde soğuk havanın da tetikleyebileceği görülmektedir.    Altta yatan ağır hastalıklara sahip hastalar, alevlenmeyi daha sık yaşar: hafif hastalıklarda yılda 1,8 kez, orta derecedeki hastalıklarda yılda 2 ila 3 kez ve ağır hastalıklarda yılda 3,4 kez.  Sık alevlenme yaşayanlarda akciğer işlevi daha hızlı oranlarda kayba uğrar.  Pulmonemboli(akciğerdeki kan pıhtıları) KOAH sahibi hastaların durumunu daha da kötüleştirir.
 

Benzer Yazılar